Audrey Hepburn denildiğinde ilk akla gelen kelimelerden bir tanesi zarafettir. Onun filmlerini seyredip de etkilenmeyen çok az kişi vardır herhalde. Yıllar içerisinde çekilmiş fotoğraflarına bakmak, kıyafetlerini incelemek, hakkında yazılmış yazıları okumak her zaman ilgi çekici olmuştur. Audrey Hepburn önemli bir film yıldızı olmasının yanısıra etkileri günümüzde de süren bir moda ikonu ve UNICEF’e önemli katkıları olmuş bir hayırseverdir.
Audrey Hepburn’u daha yakından tanımak isteyenler için hazırladığımız bu yazıda Audrey’nin çocukluğu, gençlik yılları, oynadığı filmler, ailesi, hayırseverliği ve çok daha fazlası ile ilgili bilgiyi sizlerle paylaşacağız.
Audrey Hepburn Kimdir?
Audrey Hepburn 4 Mayıs 1929’da Brüksel’de doğdu. Annesi Hollandalı barones Ella van Hemstra; babası ise Uzice’de (Bohemya) dünyaya gelen Joseph Victor Anthony Hepburn-Ruston idi.
Audrey’nin annesi Ella 1920’de ilk evliliğini yapmış ve bu evlilikten 2 oğlu olmuştu. Ancak 5 yıl sonra çift boşanmış ve Ella 1926 senesinde Joseph ile evlenmişti. 1935 senesinde ise Joseph bir açıklama yapmadan evi terk etti ve bir daha da dönmedi. Audrey o zaman sadece 6 yaşındaydı ve bu durumdan çok kötü etkilendi. Audrey yıllar sonra bu durumun yaşamının en travmatik olayı olduğunu ve yaşadığı güvensizliğin tüm ilişkilerde onunla kaldığını söylemişti.
Annesi ve babası boşandıktan sonra İngiltere’ye giden Audrey burada sadece kızların gittiği yatılı bir özel okulda okudu. 1939 yazını Audrey ve annesi İngiltere’deki Folkestone adlı sahil kasabasında geçirdi. Keyifli geçen yazın ardından Eylül ayında 2. Dünya savaşı başladı ve Ella kızıyla birlikte Hollanda’ya dönmeye karar verdi. Arnhem’de Audrey’nin dedesinin evine gittiler ve bir süre tehlikeden uzak yaşadılar. Ancak savaş çok geçmeden buraya da sıçradı ve ilerleyen aylarda van Hemstra ailesinin mücevherlerine, banka hesaplarına el konuldu. Ardından Arnhem’den ayrılmak zorunda kalıp dedesinin Velp’teki kır evine gittiler. Burada açlıkla mücadele etmeye ve hayatta kalmaya çalıştılar. Yaşamının bu dönemleri Audrey için oldukça zordu.
Savaşın bitmesinin ardından Londra’ya geldiler ve Audrey burada bale okuluna gitti. 1948 senesinde Netherlands in Zeven Lessen (7 Derste Hollandaca) adlı filmde rol aldı. Bu filmdeki toplam rolü 1-2 dakikadan azdı ve sadece 2 sahnede görülüyordu. 1951’de ise Young Wives’ Tale adlı filmde Eve Lester rolündeydi. Audrey Roma Tatili’ndeki (Roman Holiday-1953) rolüyle ise süratli bir şöhret yakaladı. Film olağanüstü bir başarıya ulaştı ve Audrey en iyi kadın oyuncu Oscar’ını kazandı. Böylelikle popülaritesi bir hayli arttı ve yeni rol teklifleri gelmeye başladı. Roma Tatili’ni 1954 senesindeki Sabrina izledi. Bunları ise Şahane Macera (Funny Face-1957), Öğleden Sonra Aşk (Love in the Afternoon-1957), İnsanlık Uğruna (The Nun’s Story-1959) filmleri izledi.
Audrey kariyerinde zirveye Breakfast at Tiffany’s filmindeki Holly Golightly rolüyle çıktı. Bunu izleyen filmleri ise Öldüren Şüphe (Charade-1963), Benim Tatlı Meleğim (My Fair Lady-1964), Aşk Yolu (Two for the Road-1967), Karanlığa Kadar Bekle (Wait Until Dark-1967) oldu.
1954 senesinde evlendiği Mel Ferrer’dan 1968 senesinde boşandı. Daha sonra Dr.Andrea Dotti ile evlendi. Zaman zaman sinema perdesinde görülmeye devam etti. Bunlardan bir tanesi Sean Connery ile oynadığı Robin and Marian (1976) filmiydi. 1982 senesinde de ikinci eşi olan Andrea Dotti ile olan evliliğini sonlandırdı.
1988’de UNICEF iyi niyet elçisi olan Audrey Hepburn 1993’te İsviçre’de hayata gözlerini yumdu.
Audrey Hepburn ve UNICEF
Audrey’nin ünlü bir film yıldızı ve önemli bir moda ikonu olmasının yanında bir özelliği daha vardı: Hayırseverlik. 1970 senesinde UNICEF’in teklifini geri çevirmeyerek 22 Aralık’ta televizyonda yayınlanan “ A World of Love “ isimli programa katıldı. Birçoğu sefaletten kurtarılmış çocuklarla şarkılar söyledi. 1987’de Macao’da Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu yardımına düzenlenen Uluslararası Müzik Festivali’ne şeref konuğu olarak katıldı. Daha sonra Tokyo’ya geçti ve burada da UNICEF yararına düzenlenen Dünya Filarmoni Orkestrası konserine katıldı. Ardından ismini UNICEF yararına kullanmayı istediğini kuruma bildirdi. 1 Mart 1988’de UNICEF’in iyi niyet elçiliği için başvuruda bulundu, formlardaki soruları yanıtladı ve bir hafta sonra UNICEF iyi niyet elçisi olarak atandı. İlerleyen yıllarda UNICEF için çok sayıda ülkeye ziyaretlerde bulundu, onlarca röportaj verdi, basın toplantıları düzenledi, birçok programa ve etkinliğe katıldı. Yoksulluğa, kıtlığa ve bu gibi durumlara dikkat çekebilmek için elinden geleni yapmaya çalıştı (Donald Spoto’nun Zarafet-Audrey Hepburn’ün Hayatı adlı kitabından).
Audrey Hepburn Hakkında
Roma Tatili adlı filmde başrolü Gregory Peck ile paylaştı. Bu film Roma’nın merkezinde ve şehrin civarında çekildi. Cinecitta Stüdyoları ise iç mekanlar için kullanıldı.
Sabrina filmindeki rol arkadaşları Humphrey Bogart ve William Holden idi.
Dönemin güzellik anlayışını Elizabeth Taylor ve Marilyn Monroe gibi isimler belirlemekteydi. Audrey ise sade görünümüyle onlardan farklıydı.
Oyuncu, stil ikonu ve hayırsever Audrey 22 yaşında Gigi adlı oyunda oynadı.
Gigi için Amerika’ya gittiğinde 58.caddedeki Blackstone Oteli’ne giden Audrey kendisine gösterilen odanın günlüğünün 15 dolar olduğunu öğrenir ve otel müdürüne 9 dolardan fazlasına gücünün yetmeyeceğini söyler. İlk başta 15 dolarda ısrarcı olan müdür, birkaç dakika içerisinde 9 dolara anlaşır. Otel müdürü sonradan Audrey’nin kendisini nasıl ikna ettiğini bilmediğini söyler ve şunları ekler : “Kesinlikle pazarlık yapmadı. Tanrı aşkına, o kibar genç hanımın para için dil dökeceğini hayal bile edemezdiniz. Sadece konuştu, gülümsedi ve ben de ondan 15 dolar almaya hakkım olmadığına karar verdim. Sanki büyülenmiştim“ (Donald Spoto’nun Zarafet-Audrey Hepburn’ün Hayatı adlı kitabından).
Zarafet, güzellik ve şıklık Audrey Hepburn’ün en belirgin özellikleriydi.
Önemli moda ikonlarından bir tanesi olan Audrey Hepburn çok sayıda kadına ilham vermiş ve hala da vermektedir. Öyle ki “ Nasıl Audrey Hepburn gibi görünebilirsiniz “ başlıklı yazılara rastlamak mümkündür. Bu yazılardaki tavsiyelerden bazıları şunlardır: Küçük siyah elbise (Audrey Hepburn “Breakfast at Tiffany’s filminde meşhur etmiştir), beyaz bluz (Audrey “Roma Tatili” filminde giymiştir), siyah dar paça pantolon (Audrey günlük yaşantısında giyerdi), düz ayakkabılar (Audrey yeterince uzun olduğu için bu trendi başlatmıştı) ve küçük bir fular.
Audrey’nin başından iki evlilik geçti. İlk evliliğini 1954 senesinde Mel Ferrer ile yaptı ve bu evlilikten bir çocuğu oldu. Çocukları 1960 senesinde dünyaya geldi ve adı Sean Hepburn Ferrer idi. Çift 1968’de boşandı. İkinci evliliğini ise 1969’da psikiyatrist Andrea Dotti ile yaptı ve bu evlilikten de bir çocuğu oldu. 1970 senesinde dünyaya gelen oğullarının adı Luca Dotti idi. Audrey ile Andrea 1982 senesinde boşandı.
Yazımızı Audrey Hepburn’den bir yazıyla kapatalım…
Eğer güzel gözlerin olmasını istiyorsan,
İnsanlara iyilikle bak.
Eğer saçların güzel olsun istiyorsan,
Bırak çocuklar ellerini geçirsin saçlarından.
İnce bir bedense istediğin,
Ekmeğini açlarla bölüş.
Ve güzel dudaklara sahip olmak için,
Sadece güzel sözler söyle…