Makaleler

Anasayfa

Hakkımızda

Yardım

Yasal Konular

Biyom Nedir? (Çeşitleri, Özellikleri)

yazar: Uğur Eskier

Biyom, bir çevrebilim terimidir. “Tür toplulukları birliği” şeklinde tanımlanabilir. Bitki örtüsü, bitki ve hayvan yaşam alanları, iklim, jeoloji, yükseklik ve yağış ile karakterize edilen bir ekosistem ve ekosistem grubudur. Büyük ekosistem birimleridir. Canlıların yaşayabildiği alanlardaki iklim şartlarına göre farklılaşan bölgeleri ifade eder. Her biyom, her bitki ve canlı türü için özeldir. Başka bir ifadeyle, bitki ve hayvan çeşitleri biyomlara göre farklılaşır. O bölgeye özgü, başka bölgelerde görülmeyen canlı türlerinin adlandırılmasında kullanılan genel bir tanımdır. Benzer türde bitki ve hayvan türlerinin yaşadığı bölgelerdir. Bitki ve hayvan toplulukları, iklim koşullarına uygun özellikler taşır. Türkiye, “ılıman çayır biyomu” adı verilen bölgede bulunur. Biyom bölgeleri, çevrebilimcilere göre farklılaşabiliyor. Ancak iklim, yağış, sıcaklı ve yükseklik gibi etkenlerin biyomları oluşturduğu konusunda fikir birliği var. Detaylar makalemizde…


Tanımı

Biyom, ilk olarak Amerikalı bitki ve ekoloji uzmanı Frederic Edward Clements tarafından 1916 yılında ortaya atılan bir terimdir. Canlıların yaşayabildiği alanda veya tabakada, aynı bitki örtüsünün egemen olduğu bölgelere verilen bir addır. Bu bölgelerde aynı iklim koşulları hakimdir. Birbirine bitişik, benzer şekilde yayılmış yaşam alanlarıdır. Bu bölgelerde çok fazla ekosistem bulunabilir. Her biyom, bünyesinde, o bölgeye özgü bitki örtüsü ve hayvan topluluğu barındırır. Bu bölgelerdeki bitkiler ve hayvanların benzer özellikleri vardır. Biyomlarda, daha küçük birimlerden oluşan daha özel organizmaların yaşadığı “yaşam çevreleri” de vardır. Biyomlardaki yaşam biçimlerini bölgede hakim olan iklim belirler.

Biyosfer Nedir?

Biyosfer, kısaca canlıların yaşayabildiği “yaşam alanı”dır. “Canlı yüzey” veya “canlı küre” olarak da bilinen bir tabakadır. Atmosfer içindeki yüksekliği 10 kilometreye kadar ulaşabilir. Bu yükseklikten daha ötede canlı izine rastlanmaz. Bu tabakanın toplam kalınlığı 16 ila 20 kilometredir. Biyosfer kalınlıkları kara hayvanları için 6,5 ila 6,8 kilometre, bitkiler için 6,2 kilometreye kadar çıkabilir. Biyosferin en alt noktası da, canlıların yaşayabildiği denizin 5 kilometre derinliği olarak kabul edilir. Daha derinlerdeki mikrobik yaşam alanları da, son yıllarda biyom olarak değerlendirilmektedir.


Biyom ve İklim

İklim şartları, biyomdaki bitki ve hayvanların o bölgeye özgü biçimlenmesinin ana etkenidir. İklim, bir nevi biyomlar arasındaki farkları oluşturan etkendir. Örneğin; yağmur ormanlarındaki 20 ila 30 derece arasındaki sıcaklık ve bol yağmur, bitkiler için çok ideal bir ortam oluşturur. Normal ormanlarda ise yazın kurak, kışın soğuk hava koşullarına uygun bitki örtüsü ve hayvan çeşitleri görülür. Bitki ve hayvan toplulukları, o bölgenin iklim şartlarına uygun özellikler barındırır. Örneğin, bazı hayvanlar kurak ormanlarda yaşayabileceği organlarla donatılmış, uygun deriyle kaplanmıştır. Bitkiler de, iklimin sağladığı koşullara uygun olarak büyür, gelişir ve yaşar. Alçak boylu bitkiler, sert ve dondurucu iklimlere uyumludur. Ortamın nemi, besin imkânları, toprağın yapısı gibi unsurlar, iklimden direkt ve dolaylı olarak etkilenir.

Biyom Çeşitleri Nelerdir?

Biyom, karasal ve su biyomları olmak üzere iki ana çeşit altında toplanır. Birbirine benzeyen özelliklerdeki biyomlar da vardır. Karasal biyomlarda bitki örtüleri, su biyomlarında da tatlı ve tuzlu sular dikkate alınır.

Karasal biyom çeşitlerinin bünyesinde iklimlere şartlarına göre oluşmuş biyom bölgeleri şunlardır; Tundralar, ılıman bozkırlar, çimenli savan, ağaçlı savan, kurak çöl, kutup çölü, buz tabakası, yarı tropik nemli orman, yarı kurak çöl, kurakçıl fundalık ve çalılık, yarı tropik kuru orman, Alp tundraları, tayga (iğne yapraklı ormanlar), kuru bozkır, Akdeniz bitki örtüsüdür, dağ ormanları, ılıman geniş yapraklı ormanlar, Muson ormanları, tropik yağmur ormanları, bataklık, çayırlar…


Biyosferdeki karasal ve su biyomlarının bulunduğu bölgeleri şöyle sıralayabiliriz;

Karasal Biyomlar

Ilıman Çayır Biyomu: Türkiye’nin tamamı (Anadolu), Türkî cumhuriyetler, Avrupa’nın doğusu, Arjantin’in tamamı, Avustralya’nın batısı ve ABD’nin doğu sahillerini içeren biyomdur. Yazları sıcak ve kurak olan bölgelerde bozkır bitki örtüsü görülür. Yazları serin ve nemli havalarda ise çayırlık bitki örtüsü hakimdir. Ormanlarında küçük ve hızlı hareket eden hayvan türleri bulunur. Küçük kuşlar, geyikler, yer sincapları ve kanguru gibi hayvanların görüldüğü biyomdur.

Kutup biyomu: Antarktika ve Grönland’ı da içeren kutup bölgeleridir. Sıcaklık yılın her döneminde son derece düşüktür. Yağışlar yetersizdir. Bu sebeple belirgin bir bitki örtüsü yoktur. Kürklü ve soğuk hava şartlarına uyumlu hayvan toplulukları bulunur. Kutup ayıları, penguenler, foklar gibi hayvanlar, kutup biyomlarına uygun donanımlar taşır.

Çöl biyomu: Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) orta bölgeleri, Avustralya’nın orta bölgeleri, Afrika’nın kuzeyi, Arap Yarımadası’nın batısı, İran’ın orta bölgeleri çöl biyomlarının bulunduğu bölgelerdir. Aşırı sıcaklıklar görülür. Bu sebeple belirgin ve düzenli bir bitki örtüsü yoktur. Bitkiler, su kaynaklarına ulaşabilen uzun köklüdür. Su depolayan kaktüsler, bu bölgelerin en önemli bitkileri olarak bilinir. Hayvan türleri de, çöl şartlarına uygun olarak açık renkli, susuzluğa dayanıklı, su depolayabilen özelliktedir. Sürüngenler, yaygın olarak görülür. Akrepler, kertenkeleler, yılanlar, örümcekler, fareler, akbabalar ve develer, çöl biyomlarında yaşayabilen özellikteki hayvan türleridir. Büyük Sahra Çölü, Gobi Çölü, Kalahari Çölü gibi bölgeler örnek verilebilir.

Tropikal yağmur ormanları biyomu: Amazon, Kongo ve Endonezya adalarında görülen Ekvator’a yakın bölgelerin bulunduğu bir biyom çeşididir. Ağaçlar sık ve geniş yapraklıdır. Yıl boyu yaprak dökmez. Ormanların üst kesimlerinde yağmur isteği fazla olan bitkiler görülür. Alt kesimlerde de ışığa daha az ihtiyaç duyan bitki türlerine rastlanır. Canlı türleri çok fazladır. Düzenli ve yağmurlu bir iklim hakimdir. Hava sıcaklıkları 20 ila 30 derece arasında değişir. Yaşam türleri için ideal bir ortam sunar. Hızlı ve hareketli hayvan türleri vardır. Maymunlar, şempanzeler, orangutan, kaplanlar, yılan türleri, başka bölgelerde görülmeyen kuş ve kelebek türlerine rastlanabilir.

Savan biyomu: Avustralya’nın güney doğusu, Brezilya’nın güneyi, Afrika’nın doğusu ve batısını içeren bölgelerdir. Uzun boylu otlar ve çalılıklar görülür. Seyrek ağaçlar vardır. Akasya ve baobap gibi ağaç türleri görülür. Hızlı ve uzun boylu hayvan türleri ağırlıktadır. Çita, sırtlan, aslan, leopar, zebra, zürafa, timsah, babun, devekuşu gibi hayvan türlerinin sık görüldüğü yaşam alanlarıdır.

Tundra biyomu: Rusya’nın kuzey bölgeleri, Alaska’nın kuzeyi, Kanada’nın kuzeyi ve İskandinav Yarımadası’nın kuzeyini içeren bölgelerdir. Soğuk iklim şartlarına dayanıklı bitki örtüsü vardır. Kara yosunları ve likenler, bu bitkilere örnek olarak verilebilir. Kış uykusuna yatan kalın kürklü hayvan toplulukları görülür. Soğuk iklimlere dayanıklı kutup ayıları, kutup tilkisi ve ren geyikleri bu bölgelerde görülen hayvan türlerine örnektir.


İğne yapraklı orman biyomu: Doğu Avrupa’nın soğuk bölgeleri, İskandinav Yarımadası’nın güneyi, Kanada’nın güneyi, Alaska’nın güneyi ve Sibirya’nın güneyi iğne yapraklı ormanların yaygın olarak görüldüğü bölgelerdir. Bu bölgelerde iklimler arası sıcaklık farkları fazladır. Kış mevsimleri daha uzun sürer. Bu sebeple bitkilerin tohumlanma süreleri kısadır. Soğuğa dayanıklı hayvan toplulukları görülür. Ayılar, kurtlar, geyikler, köstebek, su samurları ve kunduzların yaşadığı bölgelerdir.

Yapraklarını döken orman biyomu: Çin’in tamamı, Kanada’nın batı bölgeleri, Avrupa’nın orta ve batı bölgeleri ve Avustralya’nın doğusundaki ılıman kuşaklarda görülür. Ağaçlar, geniş ve iğne yapraklıdır. Geniş yapraklı ağaçlar sonbaharda yaprak döker. Farklı hayvan türlerini barındırır. Büyük kuşlar, ilginç böcekler, sincaplar ve samurlar gibi evcilleştirilemeyen hayvanların sık görüldüğü bölgelerdir.

Çalılık biyomu: Güney Afrika Cape Town (Kap) bölgesi, Akdeniz’e kıyısı olan bölgeler, Avustralya’nın güney batısı, ABD’nin Kaliforniya eyaleti, Orta Şili ve çevresindeki bölgeleri içerir. Kısa ve kökleri uzun, yaprak dökmeyen bitkiler bulunur. Maki, meşe ve garig türü bitkiler örnek olarak verilebilir. Dağ keçileri, çakallar, tavşan türleri ve çalıkuşları gibi hayvanların yaşayabildiği bölgelerdir.

Dağ biyomu: Himalaya Dağları, Alp Dağları, And Dağları, Kafkas Dağları ve kayalık alanları içeren yüksek kesimlerdeki bölgelerdir. Düşük sıcaklıklar ve engebeli ve eğimli araziler görülür. Bu sebeple seyrek bitki örtüsü vardır. Çayırlar ve iğne yapraklı ağaçlar görülür. Tibet öküzü ve kartallar gibi yırtıcı kuşların sık görüldüğü biyom türüdür.


Su Biyomları

Su biyomları, tatlı ve tuzlu su içeriklerine göre ayrılır. Göl biyomları (tatlı su) ve akarsu biyomları (tatlı su), okyanus biyomları (tuzlu su) ve deniz biyomları (tuzlu su) olarak sınıflandırılır.

Tuzlu su biyomları (Deniz ve okyanuslar): Tuzlu sulardaki canlı yaşamları, suyun sıcaklığı, tuz ve oksijen oranı, besin kaynakları ve suyun derinliği ve hareketliliğine bağlı olarak değişir. Yüzeyden 200 metre derinliğe kadar olan kıta sahanlığı alanlarında canlı yaşamı ve biyoçeşitlilik daha fazladır. Tropikal kesimlerdeki tuzlu sularda, besin kaynaklarının sınırlı olması sebebiyle canlı sayısı azdır; ancak biyoçeşitlilik bakımından zengin sulardır. Canlı türünün az olduğu soğuk tuzlu sular ise, besin maddeleri ve oksijen bakımından zengin olduğu için canlı sayısı fazla görülür. Deniz yosunları ve deniz sarmaşığı gibi bitki türlerine rastlanır. Yunuslar, balinalar, ahtapotlar, midyeler ve yengeçlerin yaşam alanlarıdır.

Tatlı su biyomları (Göller, akarsular): Göller, akarsular, haliçler, bataklıklar gibi su alanlarını içerir. Tatlı su biyomlardaki canlı türleri suyun sıcaklığı ile doğrudan bağlantılıdır. Soğuk bölgelerde iğne yapraklı bitkiler ve kalın derili ve çok yağlı hayvanlar görülürken; sıcak bölgelerde geniş yapraklı bitkiler ve ince derili ve az yağlı hayvanlar görülür. Akarsularda, geniş ve akış hızı yavaş bölgelerde canlı türü daha fazladır. Alabalık, sazan, somon ve yumuşakçalar gibi hayvan türlerinin görüldüğü sulardır. Sazlık ve yosun gibi bitkiler de akarsularda görülen bitki çeşitlerindendir. Göllerde ise, besin kaynaklarının yoğunluğuna göre canlı türleri ve çeşitliliği değişir. Göllerin sığ kesimleri canlı bakımından zengindir. Kurbağa, solucan, sazan ve su yılanları görülür. Su kamışı ve nilüfer gibi bitki türlerinin sık rastlandığı sulardır.

Diğer Biyomlar

Endolitik biyomlar: Son yıllarda keşfedilen bir yaşam alanını ifade eder. Kaya gözenekleri ve çatlaklar gibi ortamlardaki mikroskobik yaşamı ifade eden biyom alanına verilen isimdir. Yeryüzünün kilometrelerce derinliğinde bulunan yaşam alanlarını da içerir.

Antropojenik biyomlar: Tarım, insan yerleşimleri, şehirleşme, ormancılık ve diğer arazi kullanımlarını içeren ekosistemlerle doğrudan etkileşimde olan karasal biyosferin alternatif bir görünümüdür. Yerleşim alanları, meralar, ekim alanları gibi alanları içerir.

Dermal biyom: İnsan ve hayvanlar üzerinde yaşayan mikrobik canlıların yaşadığı ekosistemleri ifade eder. Proteinler, yağ bezleri, saç, cilt ve ter bezleri gibi bölgelerle ilişkili mikrobik canlıları içerir.

Benzer biyomlar: Aynı enlemlerde bulunan biyomlar, benzer biyomlardır. İğne yapraklı kuzey ormanlarında (tayga, tundra) görülür. Enlem ve yükseklikteki benzerlikler, biyomların oluşumuna etkileyen faktörlerdir. Bir dağın zirvesinde daha soğuk ve sert iklim şartları hakimdir. Eteklerinde ise daha ılıman hava şartları görülür. Bu sebeple dağın zirvesinde ve eteklerinde farklı yaşam türleri, farklı bitki örtüleri görülebilir.


Bunları Biliyor Musunuz?

  • Çevre bilimciler ve jeologlar tarafından farklı yıllarda farklı biyom tanımları yapılmış; biyom bölgeleri de farklı olarak sınıflandırılmıştır.
  • Tropikal yağmur ormanları ile iğne yapraklı ormanların iklimleri birbirinden çok farklıdır ve bu ormanların yapısı iklimlerine bağlıdır.
  • Yeryüzündeki canlı türlerinin yüzde 50 ila 70’i tropikal yağmur ormanlarında yaşar ve dünyanın oksijen ihtiyacının yüzde 50’si bu bölgelerden karşılanır.
  • Biyomları ve doğal olarak biyoçeşitliliği olumsuz etkileyen en önemli faktörler; sanayileşme, bölgedeki insan nüfusu, çevre kirliliği ve bilinçsiz avlanma gibi “insan” odaklı faktörlerdir.
  • Jeolojik süreçlerde kıtaların birbirine yaklaşması veya uzaklaşması hayvan göçlerine, bir arada bulunmayan canlılar arasında etkileşime yol açmıştır.
  • Biyomların oluşmasında en önemli etken yağış ve sıcaklıktır. Bu faktörlere göre bitkilerin ve hayvanların türleri farklılaşır.
  • Küresel iklim değişiklikleri, biyomları doğrudan etkilemiş; canlı türlerinin yok olmasına veya göç etmelerine yol açmıştır.
  • Bazı biyomlar, diğer biyomlardan net bir şekilde ayrılamaz, iç içedir.
  • Bir su birikintisi ekosistem, Pasifik Okyanusu biyom olarak değerlendirilir.
  • Ekolojistler, belirli bir bitki ve hayvan türünü incelediğinde dolaylı olarak biyomunu da incelemiş olur ve topluluktaki rolünü anlamaya çalışırlar.
  • Dünya yüzeyinin ve derinliğinin her bir santimi, bir veya daha fazla biyomun bir parçasıdır.

İlgili Makaleler