Makaleler

Anasayfa

Hakkımızda

Yardım

Yasal Konular

Karun ve Anarşist Romanının Özeti ve Tahlili

yazar: Ali Külek

İskender Pala’nın Karun ve Anarşist adı ile kaleme aldığı son romanı, diğer romanlarına kıyasla hem konu hem de anlatım olarak ayrılıyor diyebiliriz. Diğer romanlarında, farklı karakterlerin farklı bakış açılarından ele almayı tercih eden İskender Pala, Karun ve Anarşist romanında, zaman dilimi olarak birbirinden farklı iki olay anlatır. Ancak bu olaylar “Tarih tekerrürden ibarettir” sözünü destekler nitelikte aynı konunun farklı kişiler ve farklı zaman diliminde tekrar yaşanması ile meydana gelir. Yazımızda İskender Pala’nın Karun ve Anarşist romanının özetini anlatacağız.

Karun ve Anarşist Romanının Konusu

Karun ve Anarşist romanın da iki farklı hikaye vardır:

Birincisi, MÖ Lidya krallığındaki Halludas, Mehte, Kufu adlı üç arkadaşın; Edusa adındaki bir kızın kalbini kazanmak için birbirleri ile olan yarışlarının arkadaşlıklarını yok etmesini anlatır. İkincisi ise 1980 Darbesi dönemlerinde Sadullah, Ethem, Ufuk adlı üç üniversiteli arkadaşın; Asude adlı bir kıza olan aşklarını ve Ufuk’un arkadaşlarına ihanetini anlatır. Konuların temel olarak birbiri ile aynı olduğunu söylememiz yanlış olmaz.

Karun ve Anarşist Romanının Özeti

Karun ve Anarşist romanı iki farklı bölümden oluşuyor ve roman ilerledikçe bölümler arasında geçişler sıklaşmaya başlıyor. Biz romanın özetini yaparken bu iki bölümü ayrı ayrı anlatmaya çalışacağız. Birinci bölüm başlığı altında MÖ Lidya’da geçen olayları, İkinci bölüm başlığı altında ise 1979 sonrası Türkiye’de geçen olayları özetleyeceğiz. Güncel bir roman olduğu için romanın özetinde fazla ayrıntıya değinmemeye çalışacağız.

İlk Bölüm:

Bir haberci Medlerin ülkesinin, Pers Kralı Keyhüsrev tarafından yıkıldığı haberini Kral Krezüs’e ve saraydakilere ulaştırır. Keyhüsrev’in ve emri altındaki ordusunun zaferleri daha öncede Sfard’da duyulurdu. Ancak Medlerin yıkılmasının Lidya ve Aslan Kral Krezüs için farklı bir önemi vardır. Medlerin Kraliçesi Krezüs’ün halası idi. Anaerkil bir toplum olan Lidyalılar için Lidyalı bir kadının esir düşmesi tepkilere yol açacağı için Lidya’nın tepkisiz kalması beklenemezdi. Krezüs, gelen kötü haber üzerine vereceği tepkiyi düşünürken bütün danışmanları ile göz teması kurar. Özellikle Baş veziri Sandanis ile. Sandanis, Krezüs’ün yanlış karar vermemesi için onu yatıştırmaya çalışır. Sakinleşmek istemeyen Krezüs, Ancak sarayın salonundakilerin de Sandanis’i desteklediklerini fark ettiğinde yatışır. Bir müddet düşünerek kahinlere danışma kararı alır. Ancak hangisine danışacağı konusunda salonda anlaşmazlıklar olur. Bu anlaşmazlıkları Kraliçe Karuna sonlandıracak fikri verir. Bu çözüm yolu: Tüm kahinlere bir soru sorulacak ve soruyu doğru cevaplayan kahine daha büyük armağanlar göndererek Keyhüsrev tehdidine karşı yapılması gereken sorulacak ve kahinin cevabına göre hareket edilecektir.

Komutan Nakata, Aslan Kral Krezüs’e sektördeki altın üretimi hakkında rapor verdiği sırada sektörde çalışan üç arkadaştan bahseder. Bu üç arkadaş zeki ve sanatçı yetenekleri olan üç kişidir. Birlikte kaldıkları tek odalı yerin duvarlarına birbirinden güzel resimler yaptıklarını söyleyen Komutan Nakata, bu üç genci över.

Sektörde çalışan bu üç arkadaş: Halludas, Kufu ve Methe; sektörün önemli kişilerinden olan Namirek Usta’nın kızına aşıktırlar. Odalarında oturdukları bir gün odalarının duvarlarına Edusa’yı resmetme kararı alırlar. Bütün bir gece Edusa’yı nasıl tasvir etmeleri gerektiği konusunda birbirleri ile sohbet ederler.

Aradan geçen uzun bir süre sonra kahinlere gönderilen elçiler geri döner. Sorulan soruyu sadece Delphoi’deki kahin doğru cevaplar. Artık Keyhüsrev’e karşı izlenecek yolun kime danışılacağı bellidir. Daha büyük bir adak kervanı yola çıkarılmak için hazırlanmaya başlar. Bu kervanda gidecek altınlara işlemeleri için Namirek ve kızı Edusa’nın yanı sıra Halludas ve Kufu’da görevlendirilir. Mehte ise sektörde kalarak Namirek’in yerine bakmakla görevlendirilir. Delphoi yolculuğu oldukça uzun sürer. Yolculuk sırasında Halludas, altınları işlemek için kullandığı ve üstünde adı yazılı olan iğnesini kaybeder. Bu yüzden Edusa’nın iğnesini ortak kullanır. Bu sayede Edusa’ya daha yakın olma şansı yakalayan Halludas bu durumdan hiç şikayetçi değildir. Kahin, Krezüs’ün savaşa girmesi durumunda bir imparatorluğa son vereceğini söyler. Bu kehaneti galibiyet olarak yorumlayan Krezüs, savaş hazırlıklarına başlar. Ordunun ihtiyaçlarını sağlamak için yeni bir altın madeni kurdurur. Bagis adı verilen yerde kurulacak bu madenden Komutan Nakata’nın yanı sıra Halludas, Kufu ve Mehte sorumlu olacaktır. Edusa şehirden ayrılacak bu üç aşığa da birbirine benzer sözler söyleyerek kendisini hak etmesini söyler. Bagis’teki çalışmalar sırasında üç arkadaş Edusa’nın aşkını hak etmek için çabalarken birbirlerinden de uzaklaşmaya başlar. Savaş hazırlıklarını bitiren Krezüs, Keyhüsrev ve ordusu ile bir meydan savaşına girmek için yola çıkar. Yolda Halludas ve arkadaşlarının çalıştığı Bagis’i de ziyaret eder.

Savaşı kazanacağından emin olan Krezüs, meydan savaşı ne kadar kötü giderse gitsin geri çekilmez. Vezir Sandanis’in uyarılarına da kulak asmaz. Savaşı kaybetmek üzere olan Krezüs, Vezir Sandanis’in savaşta yaralanması ile geri çekilmeye mecbur kalır. Yolda sayıklayan ve hayaller gören Vezir Sandanis, Bagis’e gelindiğinde ölür. Krezüs, Vezir Sandanis için burada bir mezar inşa edilmesini ister Bu görev için Kufu ve Mehte seçilir.

Kufu ve Mehte, mezar soyguncularının bulamaması için gizli bir yer seçerler. Kısa sürede bitirilen mezara Vezir Sandanis defnedilir. Vezir Sandanis ile gömülmesi gereken hazineyi Kufu çalar ve suçu Halludas’ın üzerine atar. Onu engellemek isteyen Mehte’yi de öldürür. Halludas hapse atılır. Ancak hapis hayatı fazla uzun sürmeyecek ve Namirek’in yardımı ile hapisten kurtulur. Keyhüsrev’in ordularının Sfard’a saldırısı sırasında karmaşadan yararlanarak Edusa’yı düşmandan kurtarmak için çabalar. Bu uğraşı sırasında Komutan Nakata, Halludas’a yardım eder. Komutan Nakata’nın söylediği yere giden Halludas ve Edusa, Komutan Nakata ve Kufu’nun tuzağına düşer. Kufu Edusa’yı kaçırır ve Halludas ile Komutan Nakata yalnız kalır. Halludas’ı, Nakata’dan Namirek Usta kurtarır ve Edusa’yı kurtarması için Halludas’ı serbest bırakır.

İkinci Bölüm:

Ufuk ve Ethem, TSK’nın deposundan silah çalmak için girdiklerinde para dolu bir çanta bulurlar. Ufuk görevi hiçe sayarak bu çantayı da alır. Ancak Ethem’i tehdit olarak gördüğü için elindeki silah ile Ethem’i öldürür. Ufuk, Ethem ve Sadullah resim dersi alan üç arkadaştır ve üçü de sınıflarındaki Asude’ye aşıktır. Ufuk, Ethem’i öldürerek Asude’ye sahip olma yolunda bir rakibinden kurtulmuş olur. Ethem’in cinayetini de Sadullah’ın üstüne yıkarak diğer rakibinden kurtulur. Sadullah, Ethem cinayetinden yargılanarak suçlu bulunur. Hapis hayatı sırasında ne resim hocası Keriman Hanım’dan ne de Asude’den bir haber alır. Sadullah Hapisteyken 80 Darbesi gerçekleşir ve birçok kişi hapse atılır. Yakalananlar ağır şekilde işkencelere maruz kalır. Sadullah, 10 yıla yakın hapis hayatı sırasında Hüseyin Hoca ve Mehmet adında iki kişi ile yakın dostluk kurar. Sadullah ve Mehmet aralarında sohbet ederken ikisinin de Ethem cinayeti yüzünden içeri alındıklarını fark ederler ve ikisi de Ufuk’u tanımaktadır. Sadullah, olanları duyunca iyice kendini kaybeder. Hüseyin Hoca, Sadullah’ı kendine getirmeye çalışsa da başarılı olamaz. Sadullah, Mehmet ile birlikte Ethem cinayetindeki silah ile ilgili rapor istediğinde silahın kayıp olduğunu öğrenir. Sadullah’ın kendisinden izin almadan iş yapmasına sinirlenen Hapishane müdürü Sadullah’ı başka bir yere götürerek işkence eder. Mehmet, Sadullah’ın gereksiz yere götürülmesine sessiz kalmayınca Mehmet’i de işkence odasına alırlar. Hüseyin Hoca, bu duruma dayanamayarak hapishanede isyan başlatır. İsyan bastırılamayınca olaylar dönemin cumhurbaşkanına kadar ulaşır. İşin gerçek yüzü öğrenildiğinde Mehmet çoktan hayatını kaybetmiştir. Sadullah ise bütün parmakları kırıldığı için artık resim yapamayacaktır. Suçsuzluğu ortaya çıkan Sadullah, tedavisi bittiğinde memleketi Uşak’a ailesinin yanına döner. Yavaş yavaş resim yapmaya başlayan Sadullah, hayata yeniden döner. Ethem cinayetinin asıl suçlusu Ufuk, Sadullah hapisteyken Asude ile evlenmiştir. Suçu ortaya çıktığında ise ortalardan kaybolur. Yalnız kalan Asude bir gece kulübünde şarkıcı olarak çalışmaya başlar. Sadullah, Asude’yi görmeye gider. Asude’nin annesi Keriman Hoca’yı da ziyaret etmek istese de Asude izin vermez. Sadullah, memlekete döndükten sonra çizim yapmaya devam eder. Lidya hazinelerinin sergilendiği müzede vakit geçirmeye başlar. Asude’yi ziyaret etmesinden yıllar sonra Keriman Hoca, Sadullah’ı görmeye gelir. Birçok şey konuşurlar. Ethem’in yakalanmasından, Ethem’in planlarına yardım eden Komiser Atakan’dan bahsederler. Keriman Hoca’nın Sadullah’ın yanından ayrılması ve Sadullah’ın gazetede Komiser Atakan’ın ölüm haberini okuması ile roman son bulur.

Karun ve Anarşist Romanının Kahramanları

Halludas: Musevi bir köle. İnançlarına bağlı bir hayat sürer. Edusa’ya olan aşkı için birçok çile çeker. Edusa için Edusa’dan vazgeçmeyi göze alan kişidir.

Kufu: Karialı bir köle. Zeki bir genç. Edusa’yı elde edebilmek için birçok hileye başvurur. Edusa’ya aşık olanlar arasında Edusa’yı fiziksel güzelliği için seven tek kişidir. Edusa için insan öldürmeyi göze alan kişidir.

Mehte: Kraliyet ailesine mensup bir genç. Babasının Krezüs’e olan borcu yüzünden sektörde çalışmaktadır. Edusa için Ölmeyi göze alan kişidir.

Edusa: Namirek Usta’nın kızıdır. Sektörde altın işler. Güzelliği ve sanatçı yetenekleri ile kendinden oldukça söz ettirir.

Namirek: Sektör’ün yöneticilerinden biridir. Edusa’nın annesidir.

Komutan Nakata: Krezüs’ün komutanıdır. Kufu’nun çaldığı altınlar için Kufu’nun planlarına yardım eder.

Sandanis: Krezüs’ün en güvendiği veziridir. Aslan Kral Krezüs’e, Altın Kral diye hitap eden tek kişidir. Keyhüsrev ile yapılan savaşta hayatını kaybeder.

Sadullah: Dinine bağlı Müslüman bir gençtir. Ufuk’un tuzağına düşer ve işlemediği bir suçtan dolayı yıllarca hapis yatar.

Ufuk: Solcu geçinen bir genç. Arkadaşını öldürerek bütün suçu Sadullah’ın üstüne atar.

Ethem: Davasına bağlı solcu bir genç. Ufuk tarafından öldürülür.

Asude: Keriman Hoca’nın kızı. Birçok sanat dalında yeteneklidir. Sadullah, Ufuk ve Ethem’in aşık olduğu kızdır.

Keriman: Üniversitede hocadır. Atölyesinde Asude, Sadullah, Ufuk ve Ethem’e ders verir. Atölye’de siyaset konuşulmasına izin vermez. Düşünce yapısı ile çağın ilerisinde bir kadındır.

Atakan: Pol-Derci bir komiser. Para için Ufuk’un planlarına dahil olur.

Bu kahramanlar dışında romanda etkili olan Kraliçe Karuna, Keyhüsrev (Kyros), Mehmet, Hüseyin Hoca gibi kahramanlarda mevcuttur.

Karun ve Anarşist Romanında Zaman

Karun ve Anarşist romanında iki farklı olay olduğu için iki farklı zaman dilimi mevcuttur.

İlk olay MÖ 549 yılında Lidya krallığının son 3 yılında meydana gelir. İkinci olay ise 1979 yılında başlayarak zaman atlamaları ile 1996 yılında son bulur.

Karun ve Anarşist Romanında Mekan

Lidya dönemini anlatan bölümde yapılan mekan anlatımları diğer olayda anlatımı yapılan mekan tasvirlerinden daha çok ön plana çıkmıştır diyebiliriz. Krezüs’ün sarayı ve Anadolu’nun uygarlıklar dönemindeki yerleri özenle anlatılır. Özellikle Vezir Sandanis’in mezarının anlatımı oldukça ayrıntılıdır.

İkinci olayda Keriman Hoca’nın Atölyesi, darbe öncesi sokakların durumu, Sadullah’ın kaldığı hapishane romanda önemli mekanlardandır.

Sonsöz

Roman içerisinde değinmediğimiz birçok konu ve hikaye mevcuttur. Romanı özetlerken olayların ana hatlarına bağlı kalmaya çalıştık. Bu yazımızda romanın tam bir özetini vermeyi amaçlamak yerine kitabı okumadan önce bir demo niteliğinde romanın asıl olaylarından söz etmek ile yetindik.

İlgili Makaleler