Devletin herhangi bir şekilde el koyduğu mal, kurum, şirket ve firmaların yönetilmesi veya iflas eden şirketlerin iflas sürecinin tamamlanması gibi işler için kayyum atanır. Son günlerde çok sık duyduğumuz kayyumluk müessesi hakkında merak edilen sorular var. Kimler kayyum olabilir, hangi durumlarda kayyum atanır, kayyumların görev ve sorumlulukları nelerdir, maaşlarını kimler verir, bir kayyum kaç şirketi yönetebilir, hukuk sistemindeki yerleri nedir gibi soruların cevaplarını bu makalede bulabilirsiniz. Ayrıca ‘kayyum mu, kayyım mı’ tartışmasının gerekçelerini de okuyabilirsiniz.
Kayyumum Kelime Anlamı Nedir?
“Kayyum” ifadesinin tanımı ile başlayalım. Genel olarak başkasına ait bir malı yöneten, başkasının işini yapması için devletin görevlendirdiği kişilere ‘kayyum’ denir. Arapça kökenli bir kelimedir. ‘Kama’ yani durmak anlamındaki Arapça kelimenin kökünden gelir. ‘Kıyam’ yani yerine geçmek, yürütmek anlamındaki kelimeden türetilmiştir. Bilirkişi olarak da anılan kayyumun ‘cami hademesi’ gibi anlamı da vardır. Bazı Arap ülkelerinde hitap kelimesidir. Belli bir malı yönetmesi için görevlendirilen kişilere de ‘kayyum’ denir. Kayyum, yüksek mal müdürü olarak da bilinir. Güvenli yönetici anlamına gelen ‘mütevelli’ kelimesi, kayyum tanımı için de kullanılabilir. ‘Vesayet organı’ ifadesi de kayyumu tanımlamak için kullanılmıştır. Allah’ın 99 isminden biri de olan Kayyum, ‘her şeyin yok olmamasının sebebi, baki, hâkim olan, ezeli’ anlamlarındadır. İngilizce karşılığı ise ‘curator’ veya ‘trustee’ şeklindedir.
Kayyum mu, Kayyım mı Tartışması
Bu noktada hemen bir tartışmayı gündeme getirmemiz lazım. ‘Kayyum’ ifadesini hatalı bulan bazı dilbilimciler ve gazeteciler, aslında ‘kayyım’ kelimesinin kullanılması gerektiğini söylüyor. ‘Kayyum’ kelimesinin yanlış olduğunu kabul edip, artık galat-ı meşhur yani herkes böyle kullandığı için kayyum ifadesini kullanan gazeteler ve gazeteciler var. Dilbilimciler de, gazetelerin yanlış kullanımı sonucu ‘kayyum’ ifadesinin galat-ı meşhur olduğunu ve hatada ısrar ettiklerini vurguluyor.
Birçok dilbilimci ve gazetecinin üzerinde ittifak ettiği bir gerçek var. ‘Kayyum’ Allah’ın bir sıfatıdır ve 99 Esma’ül Hüsna’dan biridir. ‘Kayyım’ ise hukuki bir terimdir. Şirketlere ve kurumlara atanan kişilere hukuk literatüründe ‘kayyım’ deniyor. Ancak Türk Dil Kurumu sözlüklerinde bu iki ifade aynı başlık altında kullanılıyor. Dil Derneği de iki ifadenin anlamının aynı olduğu görüşünde. Türk Medeni Hukuku’nda ve Türk Ticaret Hukuku’nda da şirketlere devletin yönetici olarak atadığı kişiler ‘kayyım’ olarak tanımlanmış. Birçok hukukçunun eserinde ‘kayyım’ ifadesi tercih edilmiş.
Ancak bilinen bir gerçek var ki bu iki kelimenin anlamları üzerinde ortak bir görüş yok. O zaman biz de galat-ı meşhur olarak kabul edilen ‘kayyum’ kelimesi ile devam edelim.
Kimler Kayyum Olabilir?
Kayyumlar, mahkemeler tarafından atanır. Şahıs veya heyet olarak kayyum atanabilir. Bir veya birden çok şirkete bir kayyum veya kayyum heyeti atanabilir. Bir kayyumun kaç şirketi yönetebileceğine mahkeme karar verir. Kendilerine verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmakla mükelleftirler. Kayyumluk için bir sınav, belli bir yaş veya okul şartı aranmıyor. Çok net kurallar da yok kayyum olabilmek için. Ancak yargı komisyonunda isimleri bulunan kişiler kayyum olarak atanabiliyor. Tabi hakim, bu konuda inisiyatif kullanabiliyor. Yani resmen atama yapabilir. Hâkim, yetkililerin veya şirketin talep ettiği isimler dışında uygun gördüğü bir ismi de kayyum yapabilir. Tabi bir kayyumun yönetmesi için bırakılan şirketi veya malı yönetebilecek asgari yetenekte ve yeterlilikte olması şartı aranır. Kayyumların herhangi bir mahkûmiyetinin veya sabıkasının bulunmaması da gerekiyor.
Kayyumun Görev ve Yetkileri Nelerdir?
Kayyumun görev ve yetkileri de mahkemeler tarafından belirlenir. Kayyum atanırken görevinin ne kadar süreceği, sınırları ve sorumlukları, ne kadar maaş alacağı bildirilir. Çizilen sınırları aşamaz. Kayyumlar, vasi gibi verilen işin vesayetini almış sayılır. Geçici olarak görev yapan kişilerdir.
Görevleri genel hatları ile şunlardır: Kayyumlar, atandığı kurumun bütün yetkilerini alır. Her türlü kararı alabilir, yeni yönetimi belirleyebilir. Suç unsuru faaliyet varsa bunları da sonlandırmakla mükelleftir.
Kayyumlar, usulsüzlük yapılan şirket veya özel kurumlara veya şirketlerin talebi üzerine atanabiliyor. Atandığı şirketin faaliyetlerini sürdürmeye devam etmesi asli görevidir. Yönetim kurulunu toplama, şirketin sorumluluklarını devralarak mali durumunu yönetme, mal varlığını koruma, varsa usulsüzlükleri sona erdirme gibi görevleri bulunuyor.
Kayyumların maaşları da mahkemelerin belirlediği miktar kadardır ve atandığı şirket tarafından ödenir. Mesela bir holdinge atanan kayyum, holding bünyesindeki bütün şirketlerin yönetimine görevlendirildiyse her bir şirket için ayrı maaş alabilir. Kayyumların yönetim görevleri süresinde yapacakları bütün masraflar da atandığı şirket veya kurum tarafından karşılanır.
Görevlerini yerine getirmeyen, şirketin yönetimini sürdüremeyen veya yasal çerçeveleri aşarak sınırların dışına çıkan kayyumlar şirket yönetimi tarafından kayyum müdürlüklerine, mal müdürlüklerine veya defterdarlıklara şikâyet edilebilir. Veya ilgili mahkeme yetkinliğinde şüphe gördüğü kayyumları görevden alabilir. Kayyum istemeyen şirketlerin de 7 gün içinde itiraz etme hakkı bulunuyor.
Hangi Durumlarda Kayyum Atanır?
Bir şirket, firma, kurum veya malın işleyişinde bir aksaklık, kanunsuzluk, usulsüzlük, belirsizlik, bozukluk varsa bu durumları düzeltmesi için kayyum görevlendirilir. Devlet; istediği şirkete rıza gözetmeden el koyduktan sonra kayyum atayabilir. Tabi yasalarda belirtilen bazı hususlar var.
Kayyumlar 3 şekilde atanabilir.
- İstek Üzerine Kayyumluk: Şirket sahibi veya yönetiminin talebi üzerine atanır.
- Temsil Kayyumu: Vesayet makamında bulunan kişi veya kişiler, kanunda belirtilen durumlarda veya bir ilgilinin isteği üzerine atanır.
- Yönetim Kayyumu: Günümüzde en çok yapılan kayyum atama çeşididir. Şirketlerin veya kurumların yönetilmesi için atanır.
Kaçakçılık, zimmete para geçirme, kara para aklama, kumar, uyuşturucu ticareti, terör faaliyetlerine destek verme, göçmen kaçakçılığı, fuhuş, kalpazanlık, silah kaçakçılığı, silahlı örgüte üye olma, casusluk gibi yasalarda belirtilen suçları işlediği sabit olan şirketlere kayyum atanabilir. İflas erteleme isteyen şirketlerin mal varlıklarının ve hissedarlarının korunması, alacaklarının menfaati gibi durumlarda da şirket yönetiminin talebi üzerine kayyum atanır. Şirket sahibinin gaipliği, miras ve mirasçıların gaipliği gibi durumlarda da kayyum ataması yapılır. Şirketi yönetmekte yetersiz kalan, yaşlılık veya hastalık gibi durumlara maruz kalan şirket yöneticisi de kayyum talep edebilir. Mal veya şirket sahibinin ölmesi durumunda da kayyum atanabilirken, mirasçılar arasındaki anlaşmazlıklarda da kayyum görevlendirilebilir.
Özetleyecek olursak; ölüm, gaiplik, mirasçıların belirsizliği, şirketlerdeki noksanlıklar, yönetim kurulunun toplanamaması, genel kurulların yapılamaması, yeni yönetim seçilememesi, belli bir iş için toplanan yardımları harcama koşullarının tespiti, şirketlerin yasalardaki suçlara işlediğine dair şüpheler gibi durumlarda kayyum ataması yapılır.
Kayyum atanan şirketler iflas etmiş sayılır ve ihalelere katılamaz. Tasfiye halinde bir şirket olarak tanımlanır. Yurtdışı anlaşmalar yapamaz veya yaptığı anlaşmalar onaylanmaz. Geçmiş ve gelecek bütün haklarına devlet el koyar.
Kayyum, atandığı şirketin veya özel kurumun yasalarda belirlenen usulsüzlükleri yaptığına dair suç mahkeme tarafından sabit oluncaya kadar görev yapar. Şirketin suçsuz olduğu ispatlanırsa veya verilen görevler tamamlanırsa kayyumun görevi de sona erer. Kayyum, şirketlerin mevcut durumdan daha iyi bir konuma gelmesi, iflas süreçlerinin tamamlanması, mali durumunun düzelmesi, usulsüzlüklerin giderilmesi gibi durumlarda da görevini tamamlamış olur ve eski görevine döner.