Keçiboynuzu onunla ilk kez tanışanlar için biraz tuhaf ve lezzetsiz izlenimi yaratan bir görüntüye sahip olabilir. Ancak görüntüsüne aldanmayıp tadına bakılmalı ve çok fazla sayıda olan faydalarından yararlanmak için düzenli tüketilmelidir. Keçiboynuzu özellikle Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde yetişir ve taze tüketildiğinde çok lezzetli ve tatlı bir aromaya sahiptir. İçerisinde şeker tadı veren bir sıvı bulunmaktadır. Bu ismi almasının sebebi tamamen görüntüsü ile ilgilidir. Keçiboynuzunun yetiştiği ağaçların uzunluğu 4 ile 6 metreye kadar varabilmektedir.
Keçiboynuzu A vitamini ve C vitamini açısından oldukça zengindir. Bununla birlikte içerisinde bol miktarda beta karoten, karbonhidrat, yağ ve sodyum barındırır. Ayrıca potasyum, selenyum, magnezyum, kalsiyum ve fazla sayıda mineral, vitamin ve faydalı elementlere sahiptir.
Keçiboynuzu akciğer kanserine yakalanma riskini azaltır:
Keçiboynuzu antioksidanlar açısından oldukça zengin bir besindir. Akciğerleri ve tüm vücudu zararlı maddelerden arındırmak konusunda oldukça başarılıdır. Özellikle sigara, alkol ve diğer zararlı maddelerden kaynaklanan hasarların etkilerini yok etmek için düzenli olarak keçiboynuzu tüketilmesi önerilir. Bu sayede akciğer kanserine yakalanma riskini azaltmak mümkündür. Düzenli keçiboynuzu tüketimiyle akciğer sağlığı da korunacağı için diğer akciğer hastalıklarına karşı da koruma sağlar. Akciğer kanserine yakalanmış kişilerde OGG1 enziminin ((8-OxoGuanine DNA Glycosylase ) düşük olduğu gözlemlenmiştir ve keçiboynuzunun bu enzimi aktive etme özelliği bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarda bu enzimin düşüklüğünde akciğer kanserine yakalanma riskinin on kat daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Bu sebeple düzenli keçiboynuzu tüketimi bu enzimin aktive olması ve akciğer kanserine yakalanma riskinin düşürülmesi için oldukça önemlidir. Keçiboynuzu ayrıca akciğer ödemine karşı da çok etkilidir.
Balgam söktürücü etkisi bulunur:
Keçiboynuzu özellikle sigara içen kişiler için mükemmel bir balgam söktürücüdür.
Keçiboynuzu kolesterolün dengelenmesine yardımcı olur:
Keçiboynuzu zengin besleyici öğelere ve faydalı liflere sahip bir besindir. Bu özelliği sayesinde de kötü kolesterolün düşürülmesine ve iyi kolesterolün yükselmesine yardımcı olur. Yapılan bazı araştırmalarda keçiboynuzunun hiper kolesterol hastalığının tedavisinde oldukça faydalı olduğu da tespit edilmiştir. Bununla ilgili birçok bilimsel veri bulunmaktadır. Yine yapılan araştırmalarda kandaki kolesterol seviyesinin normalin üzerinde olduğu durumlarda düzenli olarak keçiboynuzu unu tüketildiğinde kandaki kolesterol seviyesi ve LDL kolesterolü üzerinde olumlu sonuçları tespit edilmiştir.
Keçiboynuzu cinsel gücü ve erkeklerdeki sperm hareketliliğini arttırır:
Halk arasında da en çok bilenen özelliklerinden biri cinsel gücü ve libidoyu arttırmasıdır. Erkeklerde sperm sayısı 40 milyon/ml olduğunda bu normal değer olarak kabul edilmektedir. Ancak gebelik için bu değerin normal olması tek başına yeterli değildir, spermin sayısı kadar hareketliliği de önemlidir. Düzenli keçiboynuzu tüketimi ile spermlere hareket kabiliyeti kazandırmak ve hareket hızını arttırmak mümkündür. Spermin hareket kabiliyeti ve hızı arttığında yumurtaya ulaşma şansı daha fazla olacağı için buna bağlı olarak gebe kalınma ihtimali de yükselmektedir.
Keçiboynuzu sindirim sistemi sağlığını korur:
Keçiboynuzu içeriğinde bulunan yüksek orandaki beta karoten sayesinde vücuttaki serbest radikallerle savaşır ve bununla birlikte içeriğindeki lifler aracılığıyla mide ve sindirim sistemi sağlığının korunmasına yardımcı olur. İçeriğinde yüksek orandaki antioksidanlar sayesinde de bağırsak kanseri ve bağırsak enfeksiyonları riskini azaltır.
Keçiboynuzu hücre tahribatlarının onarılmasına ve hücrelerin yenilenmesine yardımcı olur:
Yaş ilerledikçe hücreler de yaşlanır ve zayıflar. Bu sebeple hücrelerde onarılması güç tahribatlar meydana gelebilir. Keçiboynuzu hücreleri beslemek, güçlendirmek ve onarmak konusunda etken maddelere sahiptir. Hücreler güçsüzleşip hasar gördüğünde bağışıklık sistemi de zayıflar. Keçiboynuzu hücreleri yenileyerek desteklediği için hasarlı hücreleri iyileştirerek çeşitli hastalıklarla savaşır.
Keçiboynuzu astım ataklarının azaltılmasına yardımcı olur:
Keçiboynuzunun içeriğindeki gallik asit antiastimatik ( astım karşıtı ) ve antialerjenik ( alerji karşıtı ) bir maddedir. Bu özelliği sayesinde keçiboynuzu bünyeyi alerjik hastalıklara karşı korur, güçlendirir ve alerjik hastalıklarla savaşmasını destekler. Tüm solunum yolu hastalıkları için iyileştirici özelliğe sahiptir. Özellikle çocuklarda etkisi daha hızlı görülmektedir.
Keçiboynuzu alerjik hastalıklara karşı korunmaya yardımcı olur:
Hem antialerjenik hem de antibakteriyel özelliğe sahip olan keçiboynuzu özellikle kış aylarında meydana gelen solunum yolu hastalıklarından korunmaya ve mevcut hastalıkların iyileştirilmesine yardımcı olur. Solunum yollarında oluşan bakteriler ile savaşır ve vücudun dinç kalmasına yardımcı olur. Mevsimsel nezle ve grip gibi hastalıklara karşı da güçlü bir savaşçıdır.
Keçiboynuzu öksürük tedavisine yardımcı olur:
Keçiboynuzu doğal bir öksürük ilacıdır. İçeriğindeki yüksek orandaki antioksidanlar sayesinde öksürüğe sebep olan enfeksiyonları ve serbest radikalleri ortadan kaldırır. Öksürük sorunu yaşayan kişilerin günde birkaç defa keçiboynuzu tüketmesi kısa sürede olumlu etki görmelerini sağlar.
Keçiboynuzu doğal antibiyotik etkisi gösterir:
Keçiboynuzu içeriğinde bulunan yüksek orandaki anitoksidanlar sayesinde çok güçlü bir doğal antibiyotiktir. Çeşitli bulaşıcı / mevsimsel hastalıklara yol açan virüslerle savaştığı için bu hastalıklardan korunmada tüketilmesi önerilir.
Keçiboynuzunun mide koruyucu özelliği vardır:
Keçiboynuzu zengin lif içeriği sayesinde sindirim sistemi sağlığını korurken aynı zamanda mideyi de korur ve güçlendirir. Midenin asit derecesini dengeler, şişkinlik ve gaz problemlerini giderir.
Keçiboynuzu kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur:
Keçiboynuzu içeriğinde bulunan yüksek orandaki anitoksidanlar sayesinde kanı temizler ve damar sıkışmalarını engeller. Bu etkisi ile de kalp ve damar sağlığının korunmasına yardımcı olur.
Keçiboynuzu osteoporoz ( kemik erimesi ) riskini azaltır:
Keçiboynuzu zengin kalsiyum ve fosfor içeriği sayesinde osteoporoz ( kemik erimesi ) riskini düşürür. Belli bir yaştan sonra oluşan kemik erimesinin tedavisi konusunda çok güçlü bir etkiye sahip olmasa da bu sıkıntı yaşanmadan düzenli keçiboynuzu tüketildiğinde kemik erimesi riskinin düştüğü, engellendiği gözlemlenmiştir.
Keçiboynuzu zihin sağlığını korur:
Keçiboynuzu sahip olduğu yüksek orandaki antioksidanlar sayesinde hücre yenileyici ve onarıcı özelliğe sahiptir. Bu özelliği ile sinir sisteminin korunmasına yardımcı olur ve beyin fonksiyonlarının daha sağlıklı çalışmasını sağlar. Beyin hücrelerinin yenilenmesini, hasar görmüş hücrelerin onarılmasını sağlar ve dikkat dağınıklığını önleyerek zihinsel yetileri arttırır. Ayrıca sinir sistemi fonksiyonlarının gerilmesinden kaynaklı oluşan stresi de ortadan kaldırır.
Keçiboynuzunun özellikle çocuklarda zekâ geliştirici özelliği vardır:
Keçiboynuzu yüksek orandaki antioksidanları sayesinde zihin sağlığını korur ve beyin fonksiyonlarının daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Bu sayede özellikle çocuklarda zihin açıcı ve zekâ geliştirici özelliği bulunmaktadır.
Keçiboynuzu yüksek oranda gallik asit içerir:
İçerdiği gallik asit sayesinde insan sağlığı üzerinde birçok olumlu etkisi bulunur. Bunları özetle listelemek gerekirse;
- Analjezik ( Ağrı kesici etkili )
- Antiallerjenik ( Alerjiye karşı )
- Antiastimatik ( Astıma karşı )
- Antibakteriyel ( Bakteri yok edici )
- Antibronşitik ( Bronşite karşı )
- Antikanser ( Kansere karşı )
- Antihepatotoksik ( Karaciğeri toksinden arındırıcı )
- Antioksidan ( Serbest radikalleri yok edici )
- Immünostimülan ( Bağışıklık sistemini stimüle eden )
- Antiviral ( Mikroplara karşı etkili )
- Antiseptil ( Antiseptik )
- Kanser-preventive ( Kansere karşı koruyucu )
- Antinitrosaminik ( Nitrozamin yok edici )
- Bronkodilator ( Bronş genişletici )
- Antipolio ( Çocuk felcine karşı )
Keçiboynuzu tüketirken dikkat edilmesi gerekenler:
- Keçiboynuzu şeker içerdiği için özellikle şeker hastaları tüketirken dikkatli olmalı, doktor kontrolünde tüketmelidir.
- Kan seyreltici ilaç kullanan kişiler keçiboynuzu tüketmeden önce doktorlarına danışmalıdır.
- Keçiboynuzu aşırı tüketildiğinde mide bulantısına ve baş dönmesine sebep olabilir.