Makaleler

Anasayfa

Hakkımızda

Yardım

Yasal Konular

Kuyucaklı Yusuf Romanının Özeti

yazar: Ali Külek

Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf romanı, yazarın diğer romanları gibi oldukça fazla rağbet görür. Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna romanı gibi Kuyucaklı Yusuf romanı da en çok okunan Türk romanları arasındadır. Sabahattin Ali’nin hayatı ve eserleri hakkında daha ayrıntılı bilgi alabilmek için “Sabahattin Ali’nin Hayatı ve Eserleri” başlıklı yazımıza göz gezdirebilirsiniz. Bu yazımızda Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf romanının özetini yapacağız.

Kuyucaklı Yusuf Romanının Konusu

Evlatlık olarak alındığı ailesi ile Edremit’te büyüyen Yusuf’un ailesini kasabanın kötü niyetli insanlarından korumak için verdiği mücadeleyi konu alır.

Kuyucaklı Yusuf Romanının Özeti

Kaymakam Selahattin Bey, bir cinayet davasına bakmak için Kuyucak köyüne gider. Cinayetin işlediği eve girdiğinde maktullerin yataklarında yattığını ve odada küçük bir çocuğun olduğunu görür. Yusuf adındaki bu çocuk ile tanışır. Yusuf’un daha önce gördüğü çocuklardan çok farklı olması Selahattin Bey’in ilgisini çeker. Erkek çocuğu olmayan Selahattin Bey, Yusuf’u evlat edinir. Selahattin Bey’in eşi Şahinde, bu çocuğu hiç istemez. Ancak sadece söylenmek ile yetinir. Evin henüz bebek yaşta olan kızı Muazzez ise Yusuf’u çok sever. Hiçbir şeye ilgi göstermeyen Yusuf da Muazzez ile çok iyi anlaşır. Yusuf’un yeni evinde Yusuf’un alıştığından çok daha farklı bir aile yaşamı vardır. Selahattin Bey, Şahinde’nin dırdırlarını duymamak için geç saatlere kadar eve uğramazken, Şahinde de gün boyu misafirliklerde vakit geçirir. Yusuf ve Muazzez böyle bir ortamda büyür.

Kaymakam Selahattin Bey’in Edremit’e tayini çıkması ile Yusuf memleketi Kuyucak’tan çok uzaklara taşınır. Yusuf okula gitmeye başlasa da okumayı öğrendikten sonra okuldan ayrılmak için elinden geleni yapar ve başarılı da olur. Yeni taşındığı bu yerde çok fazla arkadaşlık kuramaz. Kasabanın çocukları da bu sessiz yabani çocuk ile pek yakınlaşmak istemez. Yusuf çocukluğu boyunca sadece birkaç arkadaş edinir. Bunlar Ali ve İhsan’dır. Yusuf en çok Ali ile vakit geçirir. Geçirdikleri vakitte de Alilerin bakkalının önünde hiç konuşmadan oturmaktır. Aradan uzun zaman geçer ve Yusuf ve mahallenin diğer çocukları büyür.

Yusuf, Ali ve Muazzez bayram günü gezmek için dışarı çıkarlar. Bu gezi sırasında kasabanın zenginlerinden Hilmi Bey’in, serseri oğlu Şakir ile karşılaşırlar. Yusuf, sarhoş olan Şakir’in Muazzez’e sarkıntılık etmesi üzerine Şakir’e bir yumruk atar. Arkadaşların araya girmesi üzerine kavga daha fazla büyümeden son bulur. Ancak Şakir intikam almayı kafasına koyar.

İlk olarak Hacı Etem ve Hilmi Bey, Kaymakam Selahattin Bey’i kumar oynaması için ikna ederler. İlk başlarda kazanan Selahattin Bey, daha sonra kaybetmeye başlar ve Hilmi Bey’in verdiği borçlar ile kaybettiğini geri kazanmaya çalışır. Selahattin Bey, Hacı Etem ve Hilmi Bey’in tuzağına düşmüştür. Bütün gece oynadığı kumar ile 320 altın kaybeder. Kaybettiği 320 altını ise Hilmi Bey’den aldığı için Hilmi Bey’e borçludur. Ertesi günde Hacı Etem, kaymakamlık makamını ziyaret ederek Selahattin Bey’e senet imzalatır. Böylece Selahattin Bey’i kontrol edebilmeyi planlarlar.

Bir süre sonra Hilmi Bey’in evinden Selahattin Bey’in evine görücü gider ve Muazzez’e Şakir için talip olunur. Selahattin Bey, Şakir gibi bir serseriye kızını vermek istemese de Hilmi Bey’e olan borcu teklifi reddetmesini engellemektedir. Muazzez’e talip olduktan sonra durulan Şakir, çevresine iyi bir görünüş sergilemektedir. Şahinde de zengin bir damadı olacağı için bu izdivacı destekler.Kasabanın önde gelenleri de Selahattin Bey’e izdivaç için ısrar eder. Selahattin Bey’de Muazzez’i vermeyi düşünmeye başlar. Ancak bu durumu Yusuf bozar.

Yusuf okula devam etmediği ve hiçbir iş yapmadığı için Selahattin Bey’in satın aldığı zeytinliği idare ederek vakitlerini geçirir. Zeytinlikte çalıştığı bir gün bir kadın ve kızı Yusuf’tan iş ister. Yusuf başlarda şüphelense de Kübra adındaki kızın bakışlarından etkilenerek Kübra ve annesini işe alır. Ertesi gün kadın Kübra olmadan gelir. Durumu merak eden Yusuf, kadın ile konuşmaya başlar. Kadının anlattıklarını duyan Yusuf, kadına acıyarak biraz erzak yardımı yapar. Ve kadın ile birlikte Kübra’yı ziyarete gider. Kübra ve annesi Yusuf’un iyilikleri karşısında suçlu hissederek neden zeytinliğe geldiklerini anlatırlar. Her şey Şakir’in planıdır. Kübra’yı Yusuf’a musallat ederek iftira atacaklardır. Ancak planları başarısız olur. Kübra ve annesi olan biteni anlatırken içeriye Hacı Etem girer. Yusuf, Hacı Etem’in üstüne yürüyünce Hacı Etem, Yusuf’u bıçaklar. Yusuf, Kübra ve annesi bu olayı herkesten saklar. Yusuf bu yaralanmadan sonra bir süre evinde dinlenir. Yusuf ile birlikte Kübra ve annesi de eve gelirler. Şakir’e Muazzez’i vermeye ikna olan Selahattin Bey, Yusuf’a da danışmak ister. Ancak Yusuf bu izdivaca izin vermez. Selahattin Bey, ne kadar ikna etmeye çalışsa da başaramaz. Yusuf’a neden izin vermediğini sorduğunda Yusuf, Kübra ve annesini çağırarak Şakir ve ailesinin nasıl insanlar olduğunu anlatır. Selahattin Bey, kızını vermekten vazgeçer ve Yusuf’a Hilmi Bey’e olan kumar borcundan bahseder.

Yusuf 320 altınlık borcu nasıl ödeyeceğini düşünürken arkadaşı Ali bütün sorunu çözer. Ali de Muazzez’i sevmektedir ve Muazzez’i Şakir ile evlenmesini engellemek için borcu ödemeyi kabul eder ve Muazzez’e talip olur. Yusuf, Ali’den aldığı 320 altın ile Hacı Etem’den borç senedini alır. Net bir söz söylenmese de bütün kasaba Ali ve Muazzez’in evleneceği hakkında konuşmaya başlar. Şakir, Yusuf’un parayı kimden bulduğunu bu şekilde anlar. Ali’ye kin gütmeye başlar. Kasabadaki bir düğüne sarhoş gelen Şakir, masada oturan Ali’yi vurarak öldürür. Jandarmalar Şakir’i yakalasa da Hilmi Bey ve Hacı Etem bütün delilleri ve tanıkları yok eder. Ali’nin babası ne kadar uğraşsa da Şakir’i hapse attıramaz.

Ali olayından sonra ortalık bir süre sessizleşir. Selahattin Bey ne kadar uyarsa da Şahinde, Hilmi Bey’in eşi ile görüşmeye devam eder. Hala zengin bir damadın hayalini kurmaktadır. Muazzez, Ali’ye para karşılığı satıldığını düşündüğü için Yusuf’a çok kızar. Yusuf ile tartıştığı bir akşam Yusuf’a aşkını itiraf eder. Ne yapacağını bilemeyen Yusuf, Muazzez’den uzak durmaya başlar. Eve daha az gelir. Zamanının çoğunu zeytinlikte geçirir. Muazzez’de Yusuf’a inat annesi ile Hilmi Bey’in bağına gider. Yusuf, Muazzez’in gittiği yeri öğrendiğinde bir araba kiralayarak hemen bağa doğru yola çıkar. Muazzez’i bağdan kimseye haber vermeden kaçırır. Kasabadan çok uzaktaki bir köye giderek Muazzez’e nikah kıyar. Ertesi günde ailesine haber yollar. Selahattin Bey, evliliklerine sevinir. Gelen haberciyi konuşturarak Yusuf ve Muazzez’in yerlerini öğrenir ve onları geri getirir. Hiçbir iş deneyimi olmayan Yusuf’u makamını kullanır ve belediyeye katip olarak işe alır. Selahattin Bey iyice yaşlandığı için hastalıklar yakasını bırakmaz. Çok geçmeden de hayatını kaybeder. Artık evin geçimi Yusuf’un üstüne kalır. Şahinde, hiç sevmediği Yusuf’un eline bakmaktan oldukça rahatsızdır.

Yeni gelen kaymakam, Selahattin Bey’in aksine kasabanın zenginleri ile oldukça içli dışlı olur. Hilmi Bey’de bu zenginlerin başında gelir. İlk olarak Yusuf’u katiplikten alarak köy köy dolaşacağı ve vergi toplayacağı tahsildarlık işine verir. Bu iş yüzünden Yusuf eve çok nadir gelmeye başlar. Şahinde bu durumu fırsat bilerek Muazzez’i de kendi gibi gezmelere götürmeye başlar. Zaman içinde gidilen bu evlere Hilmi Bey’in evi de dahil olur. Bu misafirlikler içkili ziyafetlere dönüşür. Hilmi Bey, Şakir hatta Kaymakam bile bu ziyafetlerin baş konuklarıdır. Yusuf evde yokken Yusuf’un evinde gerçekleşen bu ziyafetlerde Muazzez ortalık malına dönüşür. Masadaki bütün erkeklerin eğlencesi olur. Şakir ise evlenerek intikam almak istediği Yusuf’tan karısını kötü yola düşürerek intikam aldığı için gayet mutludur. Yusuf uzun bir süre bu olayların farkına varmaz. Eve gelen yeni eşyaları fark etmez. Fark ettiğinde ise ilk söylenen yalana hemen inanır. Kaymakamda Yusuf’un kasaba da fazla durmaması için sürekli göreve yollar. Yusuf olanları fark ettiğinde ne yapacağını bilemez. Bir süre sessiz kalır. İşten habersiz döndüğü bir gece kendi evinde eğlence olduğunu görür. İçeri girdiğinde elindeki kırbaç ile herkese vurmaya başlar. Kırbaç ile lambayı kırdığında ortalık kararır. Işık tamamen sönmeden içeridekilerin silahlarına uzandığını gördüğü için tabancası ile içeridekilerin oturdukları yerlere ateş etmeye başlar. Bir süre sonra sesler kesilir. Yusuf, Muazzez’i iniltilerinden tanır ve karısını alarak hızlıca kasabadan uzaklaşır. Yeterince uzaklaştığını düşününce atından inmeye çalışır. Bu sırada Muazzez’in yaralı olduğunu fark eder. Muazzez geceyi çıkaramaz ve ölür. Yusuf, Muazzez’i elleri ile açtığı çukura gömer.

Kuyucaklı Yusuf Romanının Kahramanları

Yusuf: Küçük yaşta ailesi eşkıyalar tarafından öldürülen biridir. Sessiz, sakin bir mizaca sahiptir. İnsanlar ile ilişkileri zayıftır ve bu durumu geliştirmek için herhangi bir çaba göstermez. Toplumsal düzene uyum sağlamakta zorlanır.

Muazzez: Selahattin Bey’in kızıdır. Çocuk yaşta tanıştığı Yusuf’u çok sever. Bu sevgi ilerleyen yaşlarda aşka dönüşür. Ailesini çok seven Muazzez, annesinin yön vermelerine engel olamaz. Annesi tarafından kötü yola düşürülür.

Kaymakam Selahattin Bey: Gençliğini keyfi istediği gibi yaşadıktan sonra evlenme kararı alan bir adam. Ancak evlilik hayali istediği gibi gitmediği için zamanla eşi Şahinde’den uzaklaşarak kendini içkiye verir. Yusuf’a yardım edenler arasında ilk sırada yer alır. Yusuf’u evlat edinmiştir. Yusuf’u öz oğlu gibi sever.

Şahinde: Selahattin Bey’in eşidir. Gezmeyi çok sever. Gezip dolaşmaktan evde hiç vakit geçirmez. Muazzez’’i zengin biri ile evlendirmek istediği için Muazzez’i birçok kez kendi gibi gezmelere götürür. Romanın olumsuz tiplerinden biridir.

Şakir: Romanın kötü kişisidir. Alkol, kumar, zina, oğlancılık vs. birçok kötü alışkanlığı vardır. Zengin bir aileden geldiği için kafasına estiği gibi yaşar. Yusuf’un attığı yumruğu hazmedemediği için Yusuf’tan intikam almak için planlar yapar.

Hilmi Bey: Şakir’in babasıdır. Kasabanın önde gelen zenginlerindendir. Şakir’in bütün kirli işlerini örtbas eder.

Hacı Etem: 24 yaşlarında kurnaz bir gençtir. Küçük yaşta annesi ve babası ile hacca gittiği için herkes tarafından Hacı Etem diye çağırılır. Şakir’in yancısıdır. Şakir’in ve Hilmi Bey’in pis işlerini yapan kişidir.

Ali: Yusuf’un arkadaşıdır. Babasının bakkalını işletir. Muazzez’e aşıktır. Muazzez ile evlenebilme fırsatı yakaladığında çok mutlu olur. Evlilik hayalleri kurduğu bir dönemde Şakir tarafından vurulur.

Kübra: Sarışın beyaz tenli genç bir kızdır. Romanda annesi ile birlikte anılır. Hilmi Bey ve Şakir tarafından tecavüze uğramıştır. Romanda Hilmi Bey ve Şakir’in arasındaki ilişkinin ne olduğunu açıklaması yönünden önemlidir.

Kuyucaklı Yusuf Romanında Mekan

Roman Aydın’ın Nazilli ilçesine bağlı Kuyucak köyünde başlasa da romanın devamında bu köy sadece Yusuf’un memleketi olarak kalacaktır. Kuyucak’a hiçbir zaman geri dönülmez. Romanda geçen olaylar Edremit’te yaşanır.

Kuyucaklı Yusuf Romanının Zaman

1903 yılında başlayan roman Yusuf’un genç bir delikanlı olduğu dönemde devam eder. Roman Osmanlı Devleti’nin son yıllarını anlatmaktadır.

İlgili Makaleler