Miras; bir kimsenin ölümü anında, yakınlarına (mirasçı olan yakın akrabalarına) intikal edecek bütün malları, hakları, borçları ve hukuki durumları olarak tanımlanmaktadır.
Peki, miras davasının açılabilmesi için ne gibi adımlar izlenmelidir?
Bir miras davasının açılabilmesinden bahsetmek için aranan ilk şart miras bırakan kişinin vefatıdır. Miras davası miras bırakan kişinin vefatından sonra çeşitli şekillerde açılabilmektedir. Miras bırakan kişinin vefatından sonra ilk olarak bakılması gereken ise murisin bir vasiyetnamesi olup olmadığıdır. Bir vasiyet var ise miras dağıtımı da vasiyete uygun olarak yapılacaktır. Ancak vasiyetnamenin olmadığı durumlarda miras paylaşımı çok karmaşık boyutlara ulaşabilmektedir. Bu durumda her bir mirasçının ne kadar miras alacağının hesaplanabilmesi için her bir mirasçı için ayrı ayrı terekenin tespiti davası açılmalıdır. Bu davalarda yapılacak araştırma ve tespit neticesinde söz konusu olan mal varlığı mirasçılar arasında payları oranında paylaştırılır. Ayrıca bir kişinin mirasçı olduğunu ispatlaması için mahkeme tarafından mirasçılık belgesi verilmelidir. Miras bırakan kişinin ölümü halinde mahkemece mirasçılara verilen bu belge aksi ispatlanmadıkça geçerliliğini korur.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, mirasın paylaşılabilmesi için miras davası açılması şartı aranmaz. Mirasçılar bir araya gelerek de miras konusunda uzman bir avukat eşliğinde mirasın taksimini gerçekleştirebilirler. Ancak, bu durumda bütün mirasçıların bir araya gelmesi ve terekeyi kendi aralarında anlaşarak pay etmeleri şartı aranmaktadır.
Miras Paylaşımının Genel Hatları ve Eşin Miras Hakkı
Medeni Kanunun 499. Maddesi eşin miras hakkını düzenleyen maddedir. Genel hatları ile bakmak gerekirse eğer miras bırakan tarafından aksi beyan edilmemişse miras davalarında muris kişinin altsoyları için yasal miras payının yarısı, ana ve babadan her biri için yasal mirasın dörtte biri, kardeşlerden her biri için yasal mirasın sekizde biri, sağ kalan eş için, altsoy ya da ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olması halinde, yasal miras payının tamamı, diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçü şeklinde hesaplanmaktadır.
Miras Davası Hangi Mahkemede Açılmalıdır?
Miras davalarının açılması için yetkili mahkemeye başvurulması şartı aranmaktadır. Miras davalarında yetkili mahkemeler ise miras bırakan kişinin son ikametgah adresinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. Görevli mahkeme ise, ahkamı şahsiye davalarına bakmakla görevli Sulh Hukuk Mahkemesi’dir.
Miras davasının mahkemesi genel hatları ile açılacak davanın özelliklerine göre de değişiklik gösterebilir. Bir örnek vermek gerekirse bir miras davasının konusu olan tapu tescili davası için yetkili mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri’dir. Ancak yine aynı şekilde miras konusu olan terekenin tespiti ya da vasiyetnamenin açıklanması gibi davalar yetkili Sulh Hukuk Mahkemeleri’nde işlenmektedir. Bu ilk açıklamalardan da anlaşılacağı gibi miras davaları konu ve şekillerine göre çok çeşitlilik gösterebilecekleri için oldukça karmaşık ve oyalayıcı bir sürece sahip olan davalardır. Davanın açılması ve takibi konusunda bu karışıklıklar nedeni ile davanın ya da dava hakkının kaybedilme olasılığı yüksek olduğundan bu gibi davalarda bu konuda uzman bir avukata danışılması tavsiye olunur.
Miras Davası Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Miras davalarının açılabilmesi için Sulh Hukuk Mahkemelerine bir dilekçe ile başvuruda bulunulması gerekmektedir. Bir Miras Paylaşımı Davası Dilekçe Örneği aşağıda paylaşılmıştır:
TARAFLAR:
…………arasında aşağıdaki koşullarla bir miras taksim sözleşmesi akdolunmuştur.
İşbu sözleşmede ;
…………..” devreden “,
………….” devralan ” olarak anılacaktır.
KONU :
İşbu sözleşmenin konusu, ……….vefatı sonucunda devredenlerin kendilerine intikal eden, tapuda ………….adına kayıtlı olan ve edinilmiş mal rejimi gereği yarışının da ona ait olduğu, terekedeki taksim sonunda kendisine düşecek miras payına düşen …………..yer alan konutun mülkiyet hakkının tamamını, mirasçılardan olan ………(devralana) devretmesidir.
TARAFLARIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ :
Devredenler, ………..tarihinde ölen …….’dan kendilerine intikal eden ve taksim sonunda kesinleşecek olan yukarıda bahsi geçen mülkiyet üzerindeki miras payının tamamını devralana, …………terekenin kalan kısmından hiçbir hak talep etmemesi şartıyla devretmiştir.
YETKİLİ MAHKEME :
İşbu sözleşmeden doğması muhtemel uyuşmazlıklar için …………yetkili olacaktır.
İşbu sözleşme, ../../2013 tarihinde ………………………..’ da beş nüsha olarak imzalanmış ve bir nüsha devralana teslim edilmiş, diğer nüshalar devredenlerde kalmıştır.
Devreden Devralan
Miras Davasında Taraflara Tebliğ
Miras davalarının karmaşıklığından ve oyalayıcı süreçlerinden bahsetmiştik. Miras davasının ilk adımı olan taraflara tebliğ gönderilmesi aşaması, bu davaların karmaşıklığını daha açık gözler önüne sunmaktadır. Miras davalarında başlangıçta ve gelişme sürelerinde mirasa taraf olanların hepsine birden tebliğ yapılması gerekmektedir. Miras bırakan kişinin 8 adet mirasçısının olduğunu düşünürsek, bu 8 mirasçının her birine ayrı ayrı ikamet adresleri bulunarak tebliğ gönderilmesi gerekmektedir. Eğer bu 8 kişiden birisi vefat etmişse aynı şekilde vefat eden bu mirasçının mirasçıları bulunup onların da ikamet adreslerine tebliğ gönderilmesi gerekir. Tebliğ gönderme aşaması henüz davanın başlangıç aşaması olduğundan daha en başından ne kadar karmaşık ve zaman alıcı bir süreç olduğunu anlamak zor olmayacaktır.
Miras Davalarında Harç Ne kadardır?
Miras davasının açılabilmesi için yetkili mahkemeye harcı başvuru yapılmalıdır. Bu harç bedeli müddeabihin satış bedeli üzerinden belirli bir bindelik oran ile hesaplanır. Bu satış bedeli mahkemece tayin edilir ve harç bedeli satış memuru tarafından alınır. Harçlar, ücret-i vekaletler, maliklere ödenecek miktarlar, vs. satış memurunun veya hesap bilirkişisinin düzenleyeceği tevzi tablosunda kalemler halinde gösterilmektedir.
Miras Davalarında Vekil
Miras davalarının çok fazla davacısı olduğu durumlarda davacılar kendi aralarında bir vekil seçip haklarını ona verebilirler. Bu durumda yapılacak işlemlerde (imza atma gibi) diğer mirasçılar adına vekilin işlemleri tek başına gerçekleştirmesi de mümkündür. Bu durum davacı tarafın sayısını azalttığından mahkemenin işleme hızını da arttıracaktır. Bu tür vekillere vekalet ücreti ödenmesi maktudur ve ödenecek bu ücret müvekkiller tarafından topluca kararlaştırılabilir.
Miras Davasını Kapsayan Konular
Miras Davası daha önce de belirttiğimiz gibi tebliğ gönderme aşamaları ile başlar. Yalnız bu aşamadan sonra davanın işlemleri kolaylaşmaz aynı karmaşıklığı ile devam eder. Miras davasında araştırılması ve ispat edilmesi gereken diğer başlıkları kısaca şu şekilde sıralamak mümkün olacaktır:
- Miras bırakan kişi yani muris kişi sağlığında mirasına ilişkin mirasçılardan herhangi birine devir işlemi yapmış mıdır?
- Murisin mirasçıları ile ya da başka kişiler ile mirastan mal kaçırma gibi bir işlemi olmuş mudur?
- Murisin bıraktığı mirasın değeri toplamda ne kadardır?
- Murisin mirasçılarının her birine ne kadar pay düşmektedir?
- Murisin yasal mirasçıları kimlerdir?
- Murisin mirasçıları arasında mirasın reddi durumu söz konusu mudur?
- Murisin herhangi bir mirasçısını mirastan men etme durumu söz konusu mudur?
Bütün bu soruların cevapları araştırılarak gerekli delil ve belgelerle ispatlanarak bulunmalıdır.
Mirasın Paylaşımı
Miras davasının sonuçlandırılabilmesi için miras paylaşımının doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bunu yapabilmek için ise Miras Davası’na ek olarak Taksim ve İzale-i Şuyu Davaları’nın (Ortaklığın Giderilmesi) açılması gerekmektedir. Bu davanın bir bütün olarak mirasın tamamı için açılabileceği gibi aynı zamanda sadece belli bir kısım miras için açılması da mümkündür.