Nihilizm; varlığı, değerleri ve ahlâkı reddeden bir akımdır. Antik Yunan’dan günümüze kadar filozofların görüşleri ile gelişmiş bir öğretidir.
Nihilizm, diğer adlarıyla hiççilik veya yokçuluk felsefi bir akımdır. Bütün değerleri, ahlâkı, dini inançları, düzeni ve otoriteyi reddeden görüş ve fikirlerin genel adıdır. ‘Rus akımı’ olarak bilinir. 19. yüzyıl ortalarında Rusya’daki entelektüel gençler arasında başlayan bu felsefi yaklaşım, “her şeyin anlamdan veya değerden yoksun olduğu” inanışı üzerine bina edilmiştir. Bilgi, değer ve varlık felsefesi ile bağlantılı bir öğretidir. Varlığı ve değerleri şüpheci bir yaklaşımla irdeler ve yok sayar. Bazı nihilist bakışa göre devlet, insanların ahlâkını bozan bir olgudur ve ortadan kaldırılmalıdır.
Nihilizmle ilgili günümüze kadar birçok görüş ortaya konuldu. Her görüş yeni tartışmalara yol açtı. Farklı görüşlerin çatıştığı bir odak haline gelen nihilist akım, çok sayıda tanım ortaya çıkardı. Eleştiriler nihilizm çeşitlerini, her çeşit nihilizm de kendi içinde farklı eleştirileri doğurdu. Özellikle inanç ve ahlaki değerlerin yok sayılması, nihilizmi eleştirilerin odağına oturttu.
“Nihilizm” kelimesi, Latince “nihil” yani “hiç” anlamındaki kelimeden türetilen bir sözcüktür. Birçok alt dalı ve çeşidi vardır. Felsefe, siyaset ve sosyal alanlarda kabul gören nihilizm; siyasi istikrarsızlıklar ve savaşların yol açtığı umutsuzlukta kısa sürede yayılmış ve taraftar bulmuştur.
Nihilizm Nasıl Ortaya Çıktı?
Nihilist akım, aslında Antik Yunan’daki ‘inkârcılık’ felsefisine dayanan felsefi bir görüştür. M.Ö. 483-374 yılları arasında yaşayan Yunan filozof ve sofist Gorgias, kuşkucu ve nihilist düşüncenin ‘fikir babası’ olarak görülür. Kendisini görecelikle sınırlamayan Gorgias, gerçek bir hiççiliğin ve şüpheciliğin savunucu olmuştur. Hiçbir değerin var olmadığını, bilginin mümkün olamayacağını ileri süren Gorgias, insanlar bilgisiz olduğu için ikna yolu ile her şeyin kabul ettirilebileceğini savunmuştur.
“Nihilizm” terimini ilk olarak Alman filozof Friedrich Heinrich Jacobi kullanmıştır. Danimarkalı filozof Seren Kierkogr ise, nihilist düşünce ile ilgili daha geniş araştırmalar yapmış ve fikirler ortaya atmıştır. Rusya’da ise ilk kez edebiyat eleştirmeni Nikolay Nadezhdin tarafından “Nihilist Toplantısı” adlı bir makalede ele alınmıştır. Rus yazar İvan Sergeyeviç Turgenev ise, “Babalar ve Oğullar” adlı kitabında nihilist bir karaktere (Bazarov) yer vermiştir.
Nihilist akım veya hareket, Gorgias’ın iddialarına benzer iddialarla ilk olarak 19. yüzyıl ortalarında Rusya’da ortaya çıkmıştır. 1860’lı yıllarda özellikle Rus entelektüel gençler bütün otoriteyi ve her şeyi reddetmiştir. İlk dönemlerde ahlaki, kültürel ve ilahi değerlerin hiçliği üzerine kurulmuştur. Gençler arasında moda haline gelen nihilizm akımı, daha sonra devlet tarafından kontrol altında tutulmak istenen bir yaklaşım olmuştur. Rusya’da ‘siyasi bir akım’ olarak evrim geçiren nihilist düşünce akımı, siyasi tartışmalara yol açtı. Devlet tarafından baskı gördü ve engellenmeye çalışıldı. Bazı siyasi cinayetlerde de nihilizm propagandası izleri ortaya konuldu.
İlk ortaya çıktığı dönemde ilahi ve ahlaki değerlerin reddedilmesi ile başlayan nihilizm, 1800’lü yıllarda siyasi ve felsefi bir akım haline geldi. Hiççilik akımı, zamanla yeni ve ünlü simalar kazandı. Dönemin ünlü filozofları ve düşünürleri Neyzen Tevfik, Friedrich Nietzsche, Henry Thomas Buckle, Arthur Schopenhauer, Max Stirner, Ludwig Andreas Feuerbach, Albert Cumus, Jean Paul Sartre ve Herbert Spencer tarafından kabul gördü ve desteklendi.
Nihilizmin önemli savunucularından ve temsilcilerinden biri olan Alman filozof Nietzsche, hiçbir değeri tanımayan ve var olan değerlere, düzene karşı çıkan bir isim. Nietzsche’ye göre eski değerler tamamen atılmalı, yok sayılmalı ve bütün değerler yeniden kurulmalı veya tanımlanmalı. Aynı zamanda yeni değerler ortaya çıkarabilen insan, üstündür ve özgürdür. Modern insanın benimsediği değerlerin geleneksel dayanaklarının çöktüğünü ileri süren Nietzsche, dünyada “tanrı” kavramının yadırgandığını ve yok edildiğini de iddia etmiştir.
Nihilistler Neye İnanır?
Nihilistler, varlığı inkâr ettikleri için dolaylı olarak dini inanç ve değerleri de yok sayan bir görüştür. Varlığı inkâr ederken dolayısıyla Allah’ın varlığını da inkâr etmiş olurlar. İradenin özgürlüğünü ve ahlâk gibi kavramları da yok sayan nihilistler; gerçekleri, değerleri ve inançları reddederler. Nihilizm öğretisi, bilgi felsefesinde her türlü bilginin bir aldanma olduğunu ve bilginin mevcut olmadığını savunur. Ahlak felsefesinde ise, insanların eylemlerini düzenleyen değerlerin olmadığı öne sürülür. Varlık felsefesinde, hiçbir şeyin mevcut olmadığı iddia edilir.
Hayatın anlamlı yönlerinin “inancın olmadığını gösterdiğine” inanan nihilist akım; ahlâki güç ve kuvvetleri yok sayar. Mevcut güçleri ve değerleri inkâr eder. Düzene ve düzeni ayakta tutan olgulara karşıdır. Hiçbir otoriteye ve güce boyun eğmez. Bazı nihilist görüşlere göre bilimsel veriler dışında bütün olasılıklar yok sayılmalıdır. Bazılarına göre de, bilimsel veriler biler “bir hiçtir”.
Nihilizm, felsefe temelinde ateizm ile aynı düzlemde değerlendirilebiliyor. Çünkü Allah’ı, inançları, değerleri ve ahlâkı reddeden ateist görüşler, varlığı inkâr eden metafizikî nihilizm ile benzerlik gösteriyor. Ancak ateizm; doğaüstü güçlere sahip, kâinata hükmeden bir gücü elinde bulunduran bir Allah inancını reddediyor. Nihilizm ise, sadece Allah’ın değil hiçbir şeyin varlığına inanmıyor. Bu bilgiler ışığında nihilizm; “dinsel bir ret” temelinde taraftar bulmaya çalışan ateizmin çok üzerinde “küresel bir ret akımıdır” diyebiliriz. Yani ateizm dinle ilgili nihilizm ise felsefe ile ilgili kavramlar…
Nihilizm Çeşitleri
Ortaya çıkmasından bu yana nihilizmin çeşitli türleri ortaya çıktı. Her tür, hiççilik akımına yeni ve tartışmalı görüşler ekledi. Her görüş eleştirileri, her eleştiri de yeni görüşleri ortaya çıkardı. Zamanla nihilizm, fikir karmaşasına dönüştü. Nihilizmin felsefisi, genel olarak hiçbir şeyin var olmadığını, hiçbir sonuca ulaşılamayacağını savunan bir düşünce tarzıdır. Var olmanın objektif mahiyetini, nedenleri, gerçekliği ve değerleri inkâr eder. Bu temelde ortaya çıkan nihilizm çeşitlerine göz atalım.
Ahlâki Nihilizm: “Etik nihilizm” olarak da adlandırılır. Ahlâkın nesnel gerçeğe özgü bir şey olarak var olmadığını iddia eden görüştür. Tüm ahlâki inanç ve iddiaların doğru olmadığına inanır.
Mereolojik (Mantıksal) Nihilizm: Ayrı ayrı bölümlerden oluşan cisimlerin varlığını inkâr eder. “Kompozisyonel nihilizm” adı da verilir. Bu görüşe göre, görünen cisimler yanlış bir algının ürünüdür.
Epistekolojik (Bilgi Felsefesi) Nihilizm: Bilgiyi reddeder. Hiçbir bilginin var olmadığı temeli üzerinde oluşturulan bir felsefi düşüncedir. Bilgilerin gerçekte doğrulanamayacağı üzerinde şüpheci bir yaklaşımla inşa edilmiştir.
Metafiziki (Manevi) Nihilizm: Genel olarak hiçbir şeyin kendi kendine var olamayacağına inanır. Soyut nesnelerin fiziksel olarak dünyada bulunmadığını iddia eder. Somut nesneler dünyada olsa bile soyut nesneler içeren felsefi bir teoridir. Tüm varlığı inkâr eden şüpheci bir yaklaşımdır.
Varoluşsal Nihilizm: Varoluşçuluk temeline dayanır. Hayatın hiçbir değer ve anlamının olmadığı inancı hâkimdir. Evren, hayat ve insanlar varoluşun bütünlüğünde anlamsızdır.
Siyasi Nihilizm: Rusya’da ortaya çıkan nihilizm akımı, siyasi bir akımdır. Nihilizmin kanıtlanmamış ve gerçekçi olmayan iddialarını reddeder. Hükümet, aile, hukuk, sosyal ve politik yapılar gereklidir. Yeni bir toplum düzeni kurma temelinde ortaya çıkan nihilist hareket, daha sonra bütün düzeni, devleti, otoriteyi, sosyal kurumları ve hükümetleri reddeden bir akım haline dönüşmüştür.
Nihilizmle İlgili Alıntılar
Nihilizm, birçok filozof ve düşünürün günümüze kadar irdelediği, geliştirdiği veya eleştirdiği bir akımdır. Ünlü yazar ve filozofların “nihilist” bakış açısını ortaya koymak amacıyla bazı fikirlerine yer verelim:
Albert Cumus: (Çöküş romanı) “Allahsız bir dünyanın tasavvuru saçmadır.”
Yunan filozof ve sofist Gorgias: “Herkesin üzerinde birleşerek ‘var’ diyebileceği bir varlık yoktur.”
Nietzsche: "Biz doğadaki tüm ahlâkı ret etmiyoruz, ahlâkın evrensel olduğu anlayışını reddediyoruz ve bir ahlâk kuralını ret veya kabul ederken onun gelişmeye destek olması ve engellemesi belirlenmelidir.”
Jean Baudrillard: “Postmodern çağ, nihilist bir çağdır.”