Saç Dersindeki Kuruluğun Sebepleri: Günlük stres, iş yoğunluğu, hava kirliliği, kullandığımız ilaçların yan etkileri yada farklı etkenlerden saçlarımız çok ciddi etkilenir ve zarar görür. Saç derisinin kuruması birkaç nedene bağlı olabilir. Bunlar arasında, genetik özellikler, cilt tipi, cilt rengi ve günlük alışkanlıklar sayılabilir. Özellikle kıvırcık saçlılarda, esmer ince derili kişilerde saç kuruluğu daha fazladır. Bunun dışında saçları sık yıkamak, kepek şampuanları ve sert şampuanlar kullanmakta saç derisini kurutabilir. Günlük alışkanlıklarımızı değiştirerek en azından duş alırken saçımızı sabah akşam yıkamamaya özen göstermek, saçları kuruturken aşırı sıcak fön tutmamak etkili sonuçlar almamıza sebep olabilir. Duş alırken saç diplerini aşırı ovalamamak, saçlarımızı sık yıkamak istiyorsak da, her gün yıkamaya uygun şampuanları tercih etmek gerekmektedir. Bu uygulamaların yeterli olmaması durumunda, bir uzman kontrolünde haftalık yada aylık bakım kürlerinden faydalanılabilir. Kuruluk devam ediyorsa, problemin kaynağının araştırılabilmesi için uzman bir dermatologa başvurmak gereklidir.
Saç Derisinin Nemlendirme Yöntemleri
Tarihte en eski ve en etkili bakım ürünlerinden biri zeytinyağıdır.
- Zeytinyağını soğuk ve sıcak şekilde saçınıza uygulayabilirsiniz. Sıcak kullanımın tek farkı yağı biraz ısıtarak saç diplerine uygulamanız olacaktır. Saç diplerine parmak uçlarıyla masaj yaparak yağı yedirdikten sonra bir strech film ile saçlarınızı kapatabilir, üzerine de havlu sardıktan sonra 1-2 saat saçınızda bekletebilirsiniz. İşlem bitiminde yumuşak bir şampuan tercih edilmelidir. Ayda bir yada iki kez bu yöntemi kullandığınızda saçlarınızın parlak ve yumuşak olduğunu, saç diplerinizin de nemlendiğini fark edeceksiniz.
- Bir diğer yöntem, aktarlarda rahatlıkla bulabileceğiniz Hindistan cevizi yağıdır. İçinde bulunan K, E vitaminleri, demir ve yararlı minarelerden ötürü saçların ihtiyacı olan bakımı sağlayacaktır. Hindistan cevizi yağı haftada 1-2 kez kullanılabilir. Saç diplerinize direk yada hafif ısıtarak, parmak uçlarınızla masaj yaparak uygulayabileceğiniz gibi, dilerseniz her gün kullandığınız şampuanınıza da katabilirsiniz.
- Ayrıca badem yağı, susam yağı ve havuç yağı da saç derisi için faydalı olduğu bilinen yağlar arasındadır. Yağları tek başına kullanabileceğiniz gibi, bir miktar bal ile de kullanabilirsiniz.
- Dilerseniz şampuanınıza bir yemek kaşığı bal katıp çalkalayın ve her banyoda bu şampuanı kullanın. Saçlarınızın yumuşadığını ve saç diplerinizin nemlendiğini hissedeceksiniz.
- Sirke, saçların daha parlak ve yumuşak olmasını sağlamanın yanı sıra, saç derisinde oluşabilecek cilt hastalıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır. Duruluma suyuna katacağınız az miktarda sirke ile saç derinizi nemlendirebilir ve kuvvetlendirebilirsiniz.
- Etkili yöntemlerden birinin de yumurta akı maskesi olduğu bilinmektedir. Yumurta akını dilerseniz tek dilerseniz yoğurtla karıştırarak kullanabilirsiniz. Saç boyunuza göre 1-2 yumurta akını, 1 yemek kaşığı yoğurtla karıştırıp saç diplerinizden uçlarına doğru iyice yedirdikten sonra maksimum bir saat saçınızda bekletip sonrasında soğuk veya ılık suyla saçlarınızı yıkayabilirsiniz. Sıcak su kesinlikle kullanılmamalıdır. Bunun sebebi, yumurta akının pişmesine sebep olabileceği için saçınızdan çıkması çok zor olabilir.
- Saç kuruluğunda sık kullanılan yöntemlerden biri de muz maskesidir. Muzun içinde bol miktarda bulunan potasyum saçların ihtiyacı olan minarelerle sahiptir. bir adet muzu, dilerseniz 2 çay kaşığı Hindistan cevizi yağı yada zeytinyağı ile püre haline getirdikten sonra isteğe bağlı olarak bir çay kaşığı bal ilavesiyle saç diplerinize parmak uçlarınızla yedirin. 10-15 dakika beklettikten sonra saçlarınızı yıkayabilirsiniz.
Birçok kişi tarafından denenmiş ve olumlu geri sonuçlar alınmış olsa da, herhangi bir uygulamaya başlamadan önce uzman bir dermatolog ile görüşüp saç diplerinizin hangi faktörlerden dolayı kuruduğunu öğrenmeniz gerekmektedir. Dış faktörlerden dolayı oluşan kuruluklarda bitkisel yöntemlere başvurabilirsiniz ancak iç faktörlerden kaynaklanan bir kuruluk söz konusuysa mutlaka bir takım testler yapılması ve bunun sonucunda doktorunuzun uygun görmüş olduğu tedavi yöntemini kullanmanız gerekmektedir.