Satranç, tahta üzerinde bulunan 16 taşınızı kullanarak rakibinizin 16 taşı ile yaptığınız mücadeleden oluşan bir strateji oyunudur. Genel itibari ile bir savaş düzeni üstüne kurulu satranç oyunu, taşlarının şekilleri ve özellikleri ile eşit güçlere sahip iki ordu arasında yapılan bir savaşın temsili biçimidir. Satranç oyunu dünya çapında bir yayılım gösteren, herkes tarafından beğenilen ve zekanızı kullanarak çeşitli stratejiler ile rakip oyuncuyu yendiğiniz bir oyundur. Satranç oyununda ki temel amaç kendi şahınızı korurken rakip oyuncunun şahını devirmektir. Kısaca oyundaki temel amaç “kral ölürse savaş biter” mantığına dayalıdır.
İnsan, vücudunu nasıl çalıştıkça geliştirebiliyor ve güç kazanıyor ise beynini de çalıştırarak ve çeşitli beyin egzersizleri yaparak zekasını geliştirilebilir. İnsan zekasının sınırlarının hala çizilemediği bu dönemde zekamızı geliştirebilmemiz için satranç oyunu en önemli aktivitelerden biri konumundadır. Satranç oyunu eğlence ve zaman geçirme amaçlı oynanabilir. Ama başarılı bir şekilde satranç oynayabilmek için görsel zeka, mantık, ileriyi planlayabilme, analiz, hareketlerinizin sonucunu kabullenme gibi yeteneklere sahip olmalısınız. Satranç oyununda bahsettiğimiz yetenekler ile doğmuş olmak gibi bir zorunluluğunuz yoktur. En nihayetinde satranç, masada iki kişi ile oynanan bir oyundan ibarettir. Bu oyunda başarılı olmak için gereken özellikleri çalışarak ve satranç oynayarak geliştirebilirsiniz. Satranç oyununu oynadığınız sırada zihninizde bir beyin fırtınası yaptığınızı fark edeceksiniz. Bu durum her oynayışınızda daha da gelişecek ve sizi satranç oyununda daha iyi bir konuma getirecektir.
Satranç oyununda her taşın bir adı ve kendine özgü bir ilerleme tarzı vardır. Yüzyıllar içinde kendini geliştirerek günümüzdeki standart halini alan satranç, bu gelişim sürecini dünyanın farklı kıta ve ülkelerinde dolaşarak tamamlar. Bu yazımızda satranç hakkında bilgiler verdikten sonra nasıl oynandığını başlangıç düzeyinde anlatacağız.
Satranç Oyununun Tarihi ve Gelişimi
Satranç oyununun nasıl ve ne zaman oynandığı konusunda birbirinden farklı görüşler ve hikayeler vardır. Bu hikayelerden birinde, veliaht prense askerlerin önemini ve onların nasıl yönetileceğini öğretmek için ülkenin veziri tarafından geliştirildiği düşünülüyor. Bir başka hikaye de ise şehir kuşatma altındadır ve ülkenin kralı eli kolu bağlı çaresiz bir durumdadır. Eşinin bu haline üzülen kraliçe tarafından eşinin eğlenebilmesi için geliştirildiği söylenir. Satranç oyununun detayları, kuralları, mantığı ve stratejileri göz önüne alındığı zaman tek bir kişi tarafından tek bir seferde geliştirildiğini düşünmek zordur. Satranç ancak evresel bir oluşum süreci ile açıklanabilir. Satranç oyununun tarihi hakkında kabul edilen görüş Çin temelli olduğudur. Çin oyunu olan çaturanga adlı bir oyundan türediği düşünülmektedir. Hindistan’da ortaya çıktığı düşünülen satranç oyunu 6. yüzyıla dayandırılmaktadır. Satranç taşlarının bir orduyu temsil ettiğini ve taşlar içinde fillerin bulunduğunu düşünürsek bu görüş mantığa uygundur. Hindistan’da ilk halini alan satranç oyunu, Hindistan’dan Çin, Kore ve oradan da Japonya’ya geçer. Hindistan’ın batısında ise İran’da Çaturanga olarak oynanmaya başlar. İslamiyet’in yayılmaya başladığı dönemde Araplar, bu oyunu alarak satranj adı ile oynamaya başlar. Araplar bu oyunun üzerinde incelemeler yapar ve hakkında yazılar yazarlar. Satranç oyunu, İslam Devleti’nin yaptığı fetihler ile birlikte İspanya üzerinden Avrupa topraklarına hızlı bir şekilde yayılır. Bir dönem kilise tarafından kumar olarak görüldüğü için Avrupa’da yasaklanır. Ancak satranç Rönesans ile daha çok ilgi görmeye başlar. Satranç oyunu, artık kralların, devlet adamlarının, düşünürlerin ve sanatçıların oyunu olur. Zaman içinde satranç oyunu yayılmasına devam ederek halk zümresine kadar iner.
Satranç Oyununda Başlangıç
Satranç taşları hakkında bilgi vermeden önce savaş oyunu dediğimiz satranç oyununda savaş alanı durumundaki satranç tahtasından da söz edelim. Satranç tahtası siyah (koyu) ve beyaz (açık) renklerdeki karelerden oluşur. 8x8 karelerden oluşan tahtada 64 kare bulunur. Oyuna her zaman beyaz taraf başlamaktadır. Seçtiğiniz stratejiye göre ilk önce veya sonra başlamak sizin avantajınız ya da dezavantajınız olabilir. Önümüzde bir satranç tahtası olduğunu düşünelim ve siz beyaz taşları kullanan tarafsınız. Bu şekilde konumlandığınızda tahtadaki kareler sizin önünüzden başlayarak yatay olarak birden sekize doğru sıralanır. Dikey olarak ise sol kareden sağa kareye doğru a harfinden h harfine doğru sıralanır. Bu sıralama sayesinde her karenin kendine ait bir adı bulunur. Harflerin ve sayıların birleştiği kareler harf ve sayıların birlikte kullanımı ile isimlendirilir. (a1, a5, d4, h7 vb.) Önümüzdeki satranç tahtasına baktığımızda tahtanın doğru tarafında olduğumuzu anlamak için en sağdaki kareye bakmamız gerekir. Eğer tahtaya doğru oturmuşsanız. En sağdaki karenin rengi beyazdır.
Satranç Oyununda Kullanılan Taşlar
Yazımızın başında bahsettiğimiz gibi satranç oyunu iki kişi ile oynanır ve her oyuncunun 16 taşı vardır. Toplamda 32 taştan oluşur. Bazı taşların kendilerine özgü isimleri, hamleleri ve değerleri vardır. Taşların dizilişi piyonlar ön sırada yer almakla birlikte diğer taşlar sağdan sola kale, at, fil, vezir, şah, fil, at ve kale şeklinde sıralanır. Bu başlık altında sizlere satranç oyunundaki taşlar hakkında bilgi vereceğiz.
Piyon: Satranç oyunundaki en zayıf taştır. Piyonun hareket yönü her zaman ileridir. Her hamlede ancak bir kare ileri gidebilirler. Ancak çapraz karede rakibin bir taşı var ise onu alabilmek için çapraz kareye geçerler. Piyon taşı geriye hamle yapamaz. Satranç oyununda bu özelliği taşıyan tek taştır. Bu sebeple piyonu oynarken çok iyi düşünmelisiniz. Çünkü geri dönüşü yoktur. Piyon önündeki karede herhangi bir taşın olması durumunda ilerleyemez. Piyonun ilerleyebilmesi için önündeki karenin açık olması gerekir. Oyundaki değeri 1 puan’dır. Satranç tahtasında bir kişinin sekiz piyonu vardır ve bu piyonlar diğer taşların önüne dizilirler. Bu konum, satranç tahtasındaki 2. ve 7. sıraya denk gelir. Piyon taşı savaştaki piyadeyi temsil eder.
At: Bu taş hamle şekli ile diğer taşlardan ayrılmaktadır. Oyuna yeni başlayanlar için anlaşılması en zor taş olabilir. At, ilerlerken “L” çizerek ilerler. Atı diğer taşlardan ayıran bir özelliği daha vardır. At, diğer taşların üstünden atlayabilmektedir. Diğer taşlar bunu yapamazlar. Bu taş oyundaki en zor ve en hileli taşlardandır. Atı kullanırken iyi düşünmek gerekir. Satranç oyunda atın değeri 3 puandır. Satranç tahtasında bir kişinin sadece iki atı vardır.
Fil: Bu taş oyun sırasında çapraz ilerleyebilir. Filin zayıf noktası tek renk üzerinde ilerleyebilmesidir. Oyun içindeki iki filinizin biri sadece beyaz karelerden ilerleyebilirken diğer filiniz sadece siyah karelerde ilerlemek zorundadır. Satranç oyununda filin değeri 3 puandır. Bu durum fil ve atı eşit seviyeye getirir.
Kale: Satranç oyunundaki değerli taşlardan biridir. Kale; ileri, geri, sağa ve sola istediği kadar gidebilir. Bu hareket rahatlığı taşın gücünü arttırmaktadır. Satranç oyununda rok adı verilen özel bir harekete sahiptir. Satranç oyununda kalenin değeri 5 puandır. Oyun içerisinde bir kişinin iki kalesi vardır.
Vezir: Satranç oyunundaki şahtan sonraki en değerli taştır. Vezir; ileri, geri, sağa, sola ve çapraza istediği kadar ilerleyebilir. Bu hareket özgürlüğü veziri en güçlü ve en korkulan taş yapar. Satranç oyununda vezirin değeri 9 puandır. Satranç oyununda bir kişinin sadece bir veziri vardır.
Şah: Satranç oyununda tartışmasız en önemli taştır. Şah yenildiğinde oyun kaybedilir. Yani galibiyet ya da mağlubiyet şaha bağlıdır. Şah hareket rahatlığı konusunda biraz kısıtlıdır. Şah etrafındaki karelerden birine tek kare ilerleyebilir. Oyundaki bütün taşların bir puan değeri vardır. Ancak şaha puan verilmez. Bu şahın paha biçilemez oluşunu gösterir. Satranç oyununda bir kişinin sadece bir şahı vardır.
Oyun sırasında şah ve vezirin yerleri birbirleri ile karıştırılabilmektedir. Anlaşılır bir şekilde söylemek gerekirse taşlarınızı dizdiğinizde vezir sol şah ise sağ tarafta olmalıdır. Tablodaki adları ile vezir d sütununda şah ise e sütununda olmalıdır.
Satranç Oyununda Hamleler ve Kavramlar
Satranç oyununda taşların hareket yönlerini ve nasıl taş aldıklarını öğrenerek basit düzeyde satranç oynayabilirsiniz. Fakat satranç oyunu içinde özel hamle ve stratejiler vardır. Bu özel hamle ve stratejiler sizi oyun içerisindeki zor bir durumdan kurtarabilir veya oyunun gidişatını değiştirebilir.
Rok: Kale ve şah ile yapılabilen özel bir kombinasyon hamledir. Bir savunma veya kaçış hamlesidir. Rok ile şah kurtarılır. Küçük rok ve büyük rok olarak ikiye ayrılır. Beyaz taşların bizim olduğunu düşünürsek;
Küçük rok, şah, sağ taraftaki kaleye doğru iki adım ilerlerken kalede şaha doğru iki adım ilerler. Satranç tahtası üzerindeki konumu ile söyleyelim. e1 karesinde bulunan şah, g1 karesine ilerler. h1 karesinde duran kale de f1 karesine ilerler. Bu hareket tek hamle sayılır.
Büyük rok, şahın sol taraftaki kale ile birlikte hareket etmesidir. Şah soldaki kaleye doğru iki adım ilerlerken kalede şaha doğru üç adım ilerler. Tahta üzerinde e1 karesindeki şah c1 karesine ilerler. a1 karesindeki kale ise d1 karesine yerleşir. Rok hamlesi sırasında kale ve şahın birbirinin üstünden geçtiğini söyleyebiliriz.
Taş Alma: Rakibin taşını oyun dışına çıkarma işine taş alma denir. Oyunu kazanmak için rakip taşları alarak rakibin şahını savunmasız hale getirmelisiniz. Her taşın kendine özgü bir ilerleyişi vardır. Taşlarınızdan birinin güzergahında rakip taşlardan biri bulunuyorsa kendi taşınızı rakip taşın bulunduğu kareye yerleştirerek rakibin taşını almış yani yemiş olursunuz.
En Passant: Piyon ile yapılan özel bir hamledir. Oyun başında ilk hamle ile iki adım ilerleyen piyonun sağ ya da sol komşu karelerinde bulunan bir piyon varsa komşu karede bulunan piyon hamle yapan piyonun arkasına çapraz ilerleyerek piyonu alabilir. Bir piyonun çapraz yediğini ve bir adım ilerleyebildiğinden yukarıda bahsettik. En passant hamlesi piyonun bu iki özelliğinin birleşiminde oluşmaktadır. En passant, “geçerken” anlamına gelen Fransızca bir sözcüktür. Piyonun rakip piyonu geçerken almasını anlatır.
Terfi: Piyonun bir özelliğidir. Bir piyonun en son yataya ulaşabilmesi durumunda piyon şah dışında istediği herhangi bir taşa dönüşebilir. Bu duruma terfi denir. Oyunun kaderini değiştirebilecek önemli hamlelerden biridir. Oyuncular piyonlarını en güçlü taş olduğu için vezire terfi ettirmeyi tercih ederler.
Pat: Hamle sırası kendisindeyken oyuncunun oynayabileceği hamle kalmadığında oyun pat olur ve oyun beraberlik ile sonuçlanır. Pat dışında “devamlı şah” ve “devamlı kış” durumu yaşanıyorsa beraberlik olur.
Feda: Oyuncunun daha karlı olacağını düşündüğü bir strateji için taşlarından birini feda etmesi durumudur. Ancak rakip feda edilen taşı almak zorunda değildir. Her taşın bir puan değeri olduğunu söylemiştik. Bu puanlar feda yapacağınız zaman işe yarar. Feda ettiğiniz taşın alabileceklerinizden daha karlı olup olmadığını bu puan değerleri ile anlarsınız.
Çatal: Oynanan bir taş ile rakibin iki taşını birden tehdit etme durumuna çatal denir. Bu sayede rakip iki taşından birini feda etmek zorunda kalır.
Şiş: Taşınızın yol güzergahında rakibin arka arkaya iki taşı bulunuyorsa bu durum şiş olarak adandırılır. Rakip ya öndeki taşını feda edecek ya da öndeki taşı kaçırarak arkada kalan taşını feda edecektir.
Satranç oyunu bir makale ile anlatılamayacak kadar geniş ve kapsamlı bir alandır. Bu konu hakkında birçok kitap yazıldı. Temel kurallar, taşlar, hamleler, kavramlar ve stratejiler için ayrı ayrı birer kitap yazılabilir. Biz bu yazımızda sizleri satranç hakkında temel bilgileri verebilmeyi amaçladık.