Selenyum, element ve mineral olarak hem kimyasal hem de biyolojik birçok etkileri olan bir maddedir. Saf halinin oldukça toksik yani zehirleyici özelliği bulunması da bu elemente karşı mesafeli olmayı gerektiriyor. İnsan vücuduna gereğinden fazla selenyum alınması birçok sağlık sorununu beraberinde getiriyor. Örneğin günde 5 miligramdan fazla selenyum alınması ölümlere bile yol açabiliyor. Kısacası selenyumsuz yaşanmaz; ancak fazla selenyumla da yaşanmaz!
Tarihçe
Selenyum, 1817 yılında keşfedildi. “Modern kimyanın babası” olarak nitelendirilen İsveçli kimyager ve ecza profesörü Jöns Jakob Berzelius ve İsveçli kimyager Johan Gottlieb Gahn tarafından keşfedilen bir elementtir.
Stockholm’de sülfürik asitle çalışmalar yaptığı sırada asit odalarının altında biriken kırmızı-kahverengi tortular, Berzelius’un dikkatini çekti. Bu maddeyi ısıttığında çok keskin ve kötü bir koku ortaya çıktı. Önce bunun tellür elementi olabileceğini düşündü; ancak çalışmalarını sürdürdükçe bu maddenin yeni bir element olduğunu fark etti. Kükürtlü olan bu maddenin kükürt ile tellür arasında bir geçiş elementi özelliğine sahip olduğunu belirledi.
Selenyum adı, Yunan mitolojisinde bahsi geçen ay tanrıçası “Selene”den geliyor. “Selene” sözcüğünün ise, Yunanca “ışık” anlamına gelen “selas” kelimesi ile ilişkili olduğu tahmin ediliyor. Selenyumun ışıktan elektrik üretebilme özelliği ile bahsi geçen kelimeler arasında bağlantılar olsa gerek!
Kimyasal Özellikleri
Selenyum; kimyasal simgesi “Se”, atom numarası “34”, atom ağırlığı 78,96, erime sıcaklığı 221 derece, kaynama sıcaklığı 685 derece, kristal yapısı heksagonal olan siyah veya kırmızı renkli bir ametaldir. Periyodik cetvelin 4. periyodunda, 6-A grubunda yer alır. Oksijen ve kükürt ile aynı gruptadır. Gümüşî bir metal veya kırmızı bir toz olarak iki formda bulunabilen bir yarı metaldir.
Doğada saf olarak çok nadir bulunur. Az sayıda mineralde ve meteroitlerde rastlanır. Tabiatta çok ender bulunan filizi, “eukairit” adı verilen gümüş-bakır selenürdür. Yerkabuğundaki yaklaşık 40 mineralde selenyum içeriği vardır. Sülfit, vanadyum, uranyum, molibden, fosfor ve kükürt filizleri ile birlikte bulunabilir. Kükürt filizleri selenyum bakımından zengindir. Kimyasal özellikleri bakımından kükürtle benzerlikler gösterir. Dünyadaki selenyumun üretiminin çoğu bakırın elektroliz yöntemiyle rafine edilmesi sırasında anot çamurlarından yan ürün olarak elde edilir. Anot çamurları sodyum karbonat ya da sülfürik asitle kavrulur. Daha sonra selenyumun serbest kalması için sodyum karbonat ile ergitilir.
Selenyum, bazı elementlerle bileşik oluşturabilir. Ekonomik olarak pek önemi olmayan inorganik bileşikleri de vardır. Bunlar; selenyum asit, selenyum diklorür ve selenyum oksiklorür gibi bileşiklerdir. Bütün selenyum halojenleri suda kolayca çözünür. Alkali metallerin selenyum tuzları da suda çözünür. Selenyumun 74, 76, 77, 78, 80 ve 82 atom kütlesine sahip 6 adet doğal izotopu bulunur. 11 tane de radyoizotopu bulunur. Doğal izotoplar radyoaktif değildir.
Selenyumun en bol bulunduğu ülkeler Rusya, Şili ve Peru’dur. En fazla selenyum üreten ilkeler ise Japonya, Almanya ve Belçika'dır.
Kullanım Alanları
Selenyum, element olarak en çok cam sektöründe kullanılır. Camlarda önemli bir katkı maddesidir. Çeşitli elementlerle bileşikleri camlara şeffaflık veya kırmızı renk kazandırabilir. Ayrıca, güneşten korunmak için üretilen filmli camlarda da selenyumdan faydalanılır. Seramik, boyalar ve plastiklerde kullanılan pigmentlerde de selenyum kullanılmaktadır. Paslanmak çelik yapımında katkı maddesidir.
Selenyum, fotovaltaik ve fotoiletken özelliklere sahiptir (Fotovaltaik, güneş enerjisini elektrik enerjisine çevirme özelliği; fotoiletken, elektromanyetik ışınımları soğurarak elektrik iletkenliğinin değişmesi özelliği). Bu sebeple fotoseller, güneş pilleri, kameralar, fotoğraf makineleri için çok önemli bir elementtir. Alternatif akımı (AC), doğru akıma (DC) dönüştürme özelliği sebebiyle de redresörlerde kullanımı yaygındır.
Selenyumun kullanıldığı alanlarla ilgili bazı bilgiler şöyle;
- Sentetik kauçuklarda aşınmaya karşı direnci artırmak için kullanılır
- Camlarda demir bileşiklerinin oluşturduğu yeşil rengi gidermek için etkilidir
- Işık yoğunluğuna yanıt veren aygıtlarda kullanılır
- Çeşitli kimyasal etkileşimlerde katalizör görevi görür
- Işık enerjisini elektrik enerjisine dönüştürebildiği için güneş pillerinin etkin maddesidir.
Selenyumun kullanıldığı bazı ürünler şunlardır; şampuan, hayvan yemleri, sentetik kauçuk, elektrikli ve elektronik aletler, gözlükler, emayeler, cila, vernik, lastik, makine yağları, deterjanlar, seramik ve pirinç üretimi, uçak ve uzay sanayisi, patlayıcı maddeler, ilaçlar…
Selenyum ve Sağlık
Selenyum; insanlar başta olmak üzere bütün canlı türleri için hayati öneme sahip vazgeçilmez bir elementtir. Canlıların alması gereken “ultra eser elementler” arasında yer alır. İnsan vücudundaki temel minerallerden olan selenyum, bazen E vitamini ile birlikte görev üstlenir, bazen de E vitaminin yerine geçebilir. Selenyum vücut tarafından üretilmez. Bu sebeple besinlerden veya ilaç takviyeleriyle alınır. Endüstriyel gıdalar selenyum bakımından çok yetersizdir.
İnsan vücudunda yaklaşık olarak 14 miligram selenyum içeriği vardır. İnsan vücudunun kaldırabileceği ortalama selenyum miktarı ise 14,6 miligramdır. Hücrelerde de 1 milyonun üzerinde selenyum atomu bulunur.
Selenyumun bazı faydalarını şöyle sıralayabiliriz;
- Selenyum hücresel olarak; DNA-RNA denetimi, keratinlerin bütünlüğünün korunması, antikor sentezlerinin stimülasyonu gibi görevler yapar.
- DNA’lara karşı kanserojen maddelerin etkisini ve gen hatalarını azaltır.
- Antioksidan özelliği sebebiyle serbest radikallere karşı savaşır.
- Kemoterapi tedavisi sonrası yan etkilerin giderilmesinde etkilidir.
- Vücutta oluşan yanık ve yaraların iyileşmesinde kullanılır.
- Saç ve tırnak gelişiminde önemli bir maddedir.
- Kepek ve mantar oluşumunu önlemesi sebebiyle kepek önleyici şampuanlarda kullanılan maddeler arasında yer alır.
- Oksijen moleküllerinin aşırı reaktif hale gelmesini engelleyen besinlerle birlikte “oksidatif stres” oluşumunu önler.
- Tiroit bezinin düzgün çalışmasını sağlar. Hormon üretilmesi ve hormon miktarlarının düzenlenmesinde etkilidir.
- Yaşlanmayı geciktirir, hücrelerin genç kalmasını sağlar.
- Kadınlarda rahim ağzı kanseri (serviks) riskini azaltır.
Selenyum eksikliği; bağışıklık sistemini zayıflatarak antioksidan kapasitesini azaltır ve bağışıklık sistemi üzerinde stres oluşturur. Kas yapısı zayıflar, kalp ve damarlardaki esneme kabiliyeti azalır; yorgunluk, uyuşukluk ve bayılmalara yol açabilir. Kolesterolün de selenyum eksikliği ile bağlantısı tespit edilmiştir. Ayrıca, saç ve cilt renklerindeki solukluk, tırnak yataklarındaki beyazlık, göz hastalıkları selenyum eksikliği ile bağlantılıdır.
Selenyumun Zararları
Selenyum, faydalarının yanında zararları da olan bir elementtir. Saf selenyum, çok yüksek oranda toksik bir maddedir. Gerekli miktardan fazlası insan vücudunda bazı sağlık sorunlarına yol açar. Kanserojen özellikler barındırır ve teratojeniktir; yani bir embriyo ve fetüsün gelişimini engelleyerek genetik bozukluklara yol açabilir. Alerjik bünyelerde ağır tepkilere neden olabilir. Bu sebeple alerjik sorunları olan kişilere E vitamini ile birlikte verilir. Günde 5 miligram selenyum alınması ölümlere yol açabilir. Günlük alınması gereken selenyum miktarı 50-120 mikrogram arasındadır. Bu miktar bazı kanser vakalarında 200 mikrograma kadar çıkabilmektedir. Çocuklarda ise bu miktar 20-40 mikrogram civarındadır.
Yüksek miktarda selenyum alınması; ateş, mide bulantısı, böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları ve kalp rahatsızlıkları, diyabet, nefes kokusu, tırnak kırılması, omurilik ve kemik rahatsızlıkları, sindirim bozuklukları ve tenin sararması gibi sorunlara yol açabilmektedir.
Selenyum İçeren Besinler
Toprakta ve denizde bulunan selenyum, bazı besinlere de geçer. Bu sebeple bölgelerin toprak yapısına göre besinlerdeki selenyum içeriği de değişir.
Selenyum içeren besinlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Kırmızı et, yumurta, tavuk, süt ve süt ürünleri, kabuklu deniz ürünleri, karides, morino balığı, ton balığı, ringa balığı, sarımsak, soğan, siyah üzüm, brokoli, karaciğer, böbrek, ceviz, hububatlar, tahıllar, kuşkonmaz, mantar, ıspanak, buğday kepeği, ay çekirdeği, pekmez, yoğurt, tereyağı, peynir…
Bunları Biliyor Musunuz?
- Afrika’da selenyum bakımından fakir olan toprakların HIV virüsünün gelişmesinde rol oynadığı tespit edilmiştir.
- Günlük 200 mikrogram selenyum, HIV virüsünün oluşumunu engeller.
- Selenyum bakımından zengin topraklı bölgelerdeki çocukların büyümelerinin daha hızlı olduğu belirlenmiş.
- Selenyumun bazı bileşiklerinin kokusu, dünyadaki en kötü kokulara aday gösterilebilir.
- Vücuttaki selenyum miktarının fazlalığı nefeste sarımsak kokusu ortaya çıkarır.
- Selenyumla çalışan bilim adamlarının üzerine sinen kokudan dolayı bulundukları ortamlarda kimse kalmazmış.
- Bazı saç bakım ürünlerinde kullanılan selenyum katkıları, saç kaşıntıları ve kepek gibi saç sorunlarına karşı etkilidir.
- Kandaki selenyum miktarı ile kansere yakalanma riski arasında bağlantı vardır. Selenyum miktarı arttıkça kanser riski azalır.
- Selenyum ve E vitamini, kanser riskini yüzde 90’ların üzerinde azaltır.
- Selenyum, güneş ışığından doğrudan elektrik üretebilir. Üzerine düşen ışık miktarına göre elektrik iletkenliği değişebilir.
- Selenyum zehirlenmesi sonucu tırnak dipleri siyahlaşır, deri ve saçta dökülmeler ortaya çıkar.
- Yaklaşık 1 kilogram saf selenyumun bir baraj gölüne dökülmesi halinde 500 bin kişinin zehirlenebileceği iddia ediliyor.
- “Selenyum 74” maddesinin 1 kilogramı yaklaşık 10 milyon dolar değerindedir.
- Zehirleyici özelliği sebebiyle saf selenyumun ruhsatsız bulundurulması ve satılması yasaktır!
- Selenyum bazı bünyelerde psikolojik bir rahatsızlık olan anhedoni, yani geçmişte istekle yapılan şeylere karşı isteksizlik durumlarına yol açabilir.
- Kırmızı bitkilerdeki kırmızı renk, selenyum içeriği ile ilgilidir.
- Erkeklerin selenyum ihtiyacı kadınlardan daha fazladır. Çünkü sperm üretimi ve kalitesi için selenyum gereklidir.