Makaleler

Asit Nedir? (Özellikleri, Çeşitleri, Kullanımı)

Yazar: Uğur Eskier

Asit; doğada bulunan ve yapay olarak da üretilebilen; kullanımı çok yaygın maddelerdir. Her üründe asitten bir iz bulunabilir.

Asit Nedir? (Özellikleri, Çeşitleri, Kullanımı)

Latince “ekşi” anlamındaki “asidus” sözcüğünden türetilen bir isim olan asit, eski Türkçede “hamız” olarak adlandırılmış. Ekşi tadı sebebiyle bazı kaynaklarda “ekşit” olarak geçiyor.

Asitler, günlük hayatımızda kullandığımız birçok ürünün üretiminde önemli bir maddedir. Deterjanlardan parfümlere, temizlik malzemelerinden metallere kadar sayamayacağımız birçok üründe asitlerden faydalanılır. Sanayideki her tür kimyasal işlem, tarım ilaçları ve özellikle gübreler, binlerce kimyasal ürün asidik yapılı maddeler içerir.

Özellikleri Nelerdir?

Asidin tanımı ile ilgili farklı görüşler olsa da genel olarak “hidrojen bileşiği” olduğu kanısı hakim. Genel kabul gören tanıma göre; suda çözündüğünde (H+) olarak simgelenen hidrojen iyonları üretirler. Başka bir deyişle su çözeltisine hidrojen iyonu bırakırlar.

Bazı kimyagerler asidi tanımlarken “su çözeltilerine proton veren bileşikler”, bazıları da “kovalent bağ yaparken elektron alabilen bileşikler” ifadelerini kullanırlar. Asidin iyon veya molekül olabileceği yönündeki tezler de hala tartışılmaktadır. Prensipte bu tanımların hepsi doğru. Kimyagerlerin ve bilim çevrelerinin asit ve bazların tanımı ile ilgili farklı görüşlerinde kesin bir sonuca varılamadığı için “asit ve bazların kesin ve iyi tarif edilmesiyle kimyadaki birçok sorun çözülür” şeklinde bir tez ortaya atılmıştır. Tartışmalar bitmese de genellikle asitlerin “hidrojen iyonu üreten maddeler olduğu” tanımı kullanılır.

Asitler, sadece suda çözündüğünde asit gibi tepki verirler ve elektrik akımı iletebilirler. Bazı asitler tepkime sonucu tuz ve su oluşturabilir. Anyon muhtevası, ayrılmamış moleküller ve kimyasal yapıları sebebiyle farklı asitler farklı özellikler gösterir ve tepkimelere girerler. Asit veya bazlar tepkimeye girdiğinde tuz ortaya çıkarsa “nötrleşme” adı verilen durum oluşur. Asitleri oluşturan (-) ve (+) yüklü iyonların ayrışması olayına “iyonlaşma” adı verilir.

Asitler, türlerine ve çeşitlerine göre çok fazla ve farklı özellikler gösterirler. Bu sebeple kullanım alanları da farklılaşır. Asitlerin en çok bilinen özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Asitler, mavi turnusol kâğıdının rengini kırmızıya çevirir
  • Saf katı, sıvı ve gaz olarak bulunabilirler
  • Bütün asitler hidrojen iyonu içerir (H+)
  • Sulu çözeltilerin ekşi tatları (limon, sirke gibi) ve yakıcı etkileri vardır
  • pH değerleri 7’den küçüktür
  • Bazı asitlerin molekülleri çözeltiye farklı miktarlarda hidrojen bırakır
  • Bazlarla birleşerek nötrleşirler, ekzotermik nötrleşme tepkimesi verirler ve farklı bir madde ortaya çıkarırlar
  • Metallerle tepkimeye girerek metal tuzu oluşturur ve hidrojen açığa çıkarırılar
  • Tuz ile su oluşturup ısı verirler
  • Asit ile baz “konjuge” veya “eşlenik” çift bağ oluşturur
  • Asit ile baz, tatlarıyla ayırt edilebilir; ekşi tat asit, acı tat bazdır
  • Asitler mermeri bile tahrip edebilirken, cam ve plastiğe zarar vermez
  • Karbonatlarla birleştiklerinde karbondioksit gazı açığa çıkarırlar
  • Turnusol kâğıdına döküldüğünde kırmızı renk veriyorsa asit; mavi renk veriyorsa bazdır; ayrıca indikatörlerin (gösterge, belirteç) rengini değiştirebilirler. Örneğin baz fenolfalini sarıya, asit kırmızıya çevirir.

Asit Türleri

Asitler, molekül başına düşen hidrojen atomu sayısına göre sınıflandırılır. Molekül başına tek hidrojen atomu düşen asitlere “monobazik asit” denir. Molekül başına bir veya daha fazla hidrojen atomu düşen asitlere ise “dibazik”, “tribazik”, “polibazik” gibi isimler verilir.

İnorganik asitler: Metal olmayan maddeler ve minerallerden yapılan asitlere verilen addır. Endüstride kullanılan asitler inorganiktir. Her yıl milyonlarca ton inorganik asit tüketilmektedir. Birçok kimyasalda bu tür asitler kullanılır. Konsantre formları oldukça aşındırıcıdır. Başlıca boya, gübre, lif, plastik gibi ürünlerin üretiminde kullanılır.

İnorganik asitlerden bazıları şunlardır; sülfürik asit, hidroklorik asit, nitrik asit, fosforik asit, hidrojen klorür…

Organik asitler: İnsanlar, hayvanlar ve bitkilerin ürettiği asidik karbon bileşimleridir. Karbon iskeletine dayanırlar. Besinlerde de bulunan ve genellikle zararsız asitlerdir. Doğada saf olarak bulunabilirler. Ayrıca çok sayıda yapay organik asit de üretilmektedir. Bitkisel ve hayvansal organizmalarda da bulunurlar. Canlı organizmalar için zararlı kalıntıları ve katkıları yoktur.

Organik asitlerden bazıları şunlardır: asetik, malik, sitrik, sorbik, formik, propiyonik, bütirik, fumarik ve bu asitlerin tuzları…

Asit Çeşitleri

Asitlerin doğal ve yapay birçok çeşidi var. Çeşitli sektörlerde kullanılan asitler, sanayi, ilaç ve gıda sektörünün önemli bir parçası. Bu asit çeşitlerinden bazılarını ve kullanıldıkları alanları sayalım.

Asetik asit: Sirkelerde bulunan bir asit çeşididir. Turşularda kullanılır.

Askorbik asit: C vitamini içerir. Turunçgillerde ve narenciyelerde bulunan asit çeşididir. İlaç yapımında kullanılır.

Benzoik asit: Hazır meyvelerde bulunan asittir. Mikrobik bozulmaları önler. Gıdaların birçoğunda katkı maddesi olarak bulunan asit türüdür.

Folik asit: Çilekte bulunur. Aynı zamanda bir vitamin çeşididir. İnsan vücudundaki dokular için önemli bir asittir.

Laktik asit: Sütte ve yoğurtta bulunur. Salamura ve peynir yapımında kullanılır.

Malik asit: Elma başta olmak üzere birçok meyve ve sebzede bulunur. Asitliği düzenlemede kullanılır.

Oleik asit: Zeytinyağında bulunur. Doymamış yağ asididir. Sabun ve cila yapımı, dericilik gibi alanlarda kullanılır.

Sitrik asit: Limonda bulunur. Limon tuzu olarak da bilinir. Şeffaf ve kristal bir yapısı vardır. Salamuralarda kullanımı yaygındır.

Tartarik asit: Üzümde bulunur. Organik asit türüdür. Tatlılar ve gazozlarda kullanımı yaygındır. Gıdalara ekşimsi bir tat verir. Yünlerin boyanmasında da kullanılır.

Borik asit: Kozmetik ürünlerinde kullanımı yaygındır. Beyaz kristal şeklinde inorganik bir maddedir.

Sülfürik asit: Renksiz ve yağ kıvamında bir sıvıdır. Parfümler, ilaçlar ve plastiklerin önemli bir maddesidir.

Hidroklorik asit: Tuz ruhu olarak bilinen kimyasal bileşiktir. Petrol ürünleri, kâğıt imalatı, tekstil ve kimyasal işlemlerde kullanılır.

Asetilsalisilik asit: Aspirin gibi ağrı kesici ilaçlarda bulunur. Aslında bir ilaçtır. Damarlardaki pıhtılaşmayı önler.

Sorbik asit: Besinlerde koruyucu olarak kullanılır. Bakteri, küf ve mayalara karşı etkilidir.

Formik asit: Karıncada bulunur. Bakteri ve mantarları öldürücü etkisi vardır. Çelik üretiminde de kullanılır. Sanayide ve ilaç sektöründe binlerce üründe kullanımı çok yaygındır.

Fosforik asit: Bazı ilaçlarda kullanılan asittir. Renksiz, kristal halinde katıdır. Gübrelerde kullanımı yaygındır.

Karbonik asit: Gazoz gibi gazlı içeceklerde bulunan asittir.

Nitrik asit: Kezzap olarak bilinen organik asit çeşididir. Bakır, cıva, kurşun ve gümüş gibi metalleri çözmek için kullanılır.

Gıdalarda ve sanayide kullanılan diğer bazı asitler de şunlardır: Akrilik asit, bütirik asit, karboksilli asitler, nükleotit asitler, retionik asit, ürik asit, oksalik asit, hidroflorik asit, hyaluronik asit, hidrobromik asit, hidrolik asit, alfa lipoik asit, amino asit, valproik asit, nükleik asit, palmitik asit…

Bu arada, asitlerin arasında çok etkili ve kuvvetli olan asitler şunlardır: Sülfürik asit, karbonik asit, fosforik asit, hidroiyonik asit, nitrik asit, perklorik asit, hidrojen klorür ve asetik asit…

Besinlerdeki Asit

Gıdaların birçoğu asit içerir. Bu asitlerin insan vücuduna farklı etkileri vardır. Hafif, orta ve yüksek asidik içeren besinlerden bazıları şunlardır:

Nört veya hafif asidik besinler: Nohut, barbunya, darı, soya fasulyesi, pirinç, tatlı su balığı, kestane, fındık, ayçiçeği yağı, bitki çayları, üzüm, mandalina, mango, portakal, kayısı, şeftali, ,incir, kivi…

Orta düzey asidik besinler: Buğday, kepek ekmeği, çavdar ekmeği, beyaz ekmek, yulaf, tereyağı, doğal meyve suyu, balık, ayva, nar, armut, üzüm, elma, kayısı, muz, ananas, kuşburnu, kuru meyveler, kızılcık, ceviz, kaju, Antep fıstığı, yer fıstığı..

Yüksek asidik besinler: Kahveler, siyah çay, kakao, bal, reçel, tatlılar, hardal, soya sosu, sirke, maya, kırmızı et, tavuk ve hindi eti, yumurta, kültür balığı, kuzu eti, kabuklu deniz ürünleri, ıstakoz, sakatatlar, geyik ve tavşan eti, peynir, inek sütü, mandıra ürünleri, yapay tatlandırıcılar, rafine şeker, pastal ve dondurmalar, pizza, bisküvi, çikolata, sucuk, maden suyu…

Aşırı asidik ürünler: Alkol, sosis, salam, cips, sigara, ketçap, mayonez, kola, gazozlar, ilaçlar, şekerler, rafine tuz, jöle, fruktoz, mısır şurubu, domuz eti, margarin, homojenize süt, işlenmiş gıdalar, paket meyve suyu, meyveli yoğurt, krem çikolata…

Asit Yağmuru Nedir?

Asit yağmuru, bulutlarda biriken asidik kimyasalların yeryüzüne düşmesi olayına denir. Atmosfere yayılan karbondioksit, kükürtdioksit ve azotdioksit gazları çeşitli kimyasal dönüşümlerden geçerek bulutlardaki su damlacıkları tarafından emilir. Bu damlacıklar bir süre sonra yağmur, kar, çiy veya sis olarak yeryüzüne düşer. Bu olay sonrası topraktaki asitlik miktarı artar, su kaynaklarındaki kimyasal düzen değişir, akarsular zehirlenebilir ve ormanlarda zarar oluşabilir. Yağmurun pH değeri (asitlik veya bazlık ölçüsü) 5,6’dır. Ortalama 5 pH değerinin altına düşen yağmur suyu yeryüzüne düştüğünde asit yağmuru denen olay gerçekleşir.

Asit yağmurları kükürt ve azot oksitlerin yayıldığı bölgelerde daha çok görülür. Endüstride kömürün kullanımı arttıkça çevreye yayılan kükürt ve azot oksit miktarları da artıyor. Bu durum asit yağmurlarına yol açabiliyor. Elektrik ve ısı üretimi için kömür kullanımı yüksek olan Çin ve Rusya gibi bazı ülkelerde hava kirliliği ve asit yağmurları çok görülür. Gaz yayan bazı doğal kaynaklar da asit yağmurlarına yol açabilir.

Baz Nedir?

Sulu çözeltilerde (H+) iyonu alan maddelere “baz” adı verilir. Acı bir tadı vardır. Ciltte kayganlaşırlar (örneğin sabun). Kuvvetli bazlar yakabilir, tahriş edici özellikleri vardır. Kuvvetli bazlara; sud ve potas kostik, amonyak ve kireç örnek verilebilir. Asitler gibi su çözeltilerinde elektrik akımı iletirler. Asitlerle nötrleşerek su ve tuz oluştururlar. Metallerle tepkimeye girmezler, etkileri yoktur. Sabun, diş macunu, deterjanlar gibi kaygan özellikli ürünler baz içerir.

Yorumunuzu Paylaşın