Makaleler

Aynayı Kim, Nasıl İcat Etti?

Yazar: Hakan Kutluay
Aynayı Kim, Nasıl İcat Etti?

Ayna, ışığın yüzde 100’e yakın bir kısmını düzgün olarak yansıtan cilalı yüzeylere denir. Günlük hayatta çok sık kullandığımız aynalar, önceleri metal bir yüzeyin parlatılmasıyla elde edilirken, günümüzde ise gümüş takviyesi kullanılarak elde edilmektedir. İnsanlık tarihinin en önemli icatlarından biri olan aynalar, evlerde, ofislerde, restoranlarda ve birçok mekanda dekoratif amaçlarla kullanıldığı gibi tepegöz cihazlarında, projeksiyonlarda, periskoplarda, güvenlik tedbirlerinin alındığı bazı yerlerde taşıtların altını aramak amacıyla farklı alanlarda da yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.

Ayna, ilk zamanlar yüzeyi iyice parlatılmış düz metal levhalardan yapılmış, sonraki dönemler de bir yüzü çok ince bir metal katmanıyla kaplanmış cam levhalardan yapılmıştır. Aynanın ışığı yansıtarak görüntü vermesini sağlayan bu metal kaplamaya ‘sır’ adı verilmiştir. Metaller, çok kolay şekillendirilip, cilalanabilirler. Ayrıca dayanıklı olmaları ve yüzeylerinin rahatlıkla pürüzsüz hale getirilebilmeleri nedeniyle çok eskiden beri ayna yapımında kullanılmaktadırlar.

Aynalar, çeşitli süreçlerden geçerek günümüze kadar ulaşmışlardır. İcadı çok eski zamanlara giden ve görüntüyü aksettiren ilk aynalar, yaklaşık 4 bin yıl kadar önce Ortadoğu ve İtalya’nın kuzeyinde yanardağ lavlarının parlak artıklarının cilalanmasıyla yapılmıştır. 14. yüzyılda Venedik’te gümüşleme yöntemi ile ayna yapma tekniği geliştirilmiştir. Venedikliler gümüşleme yöntemi ile cam bir tabakanın arka yüzeyine cıva sürerek ayna yapmayı başarmışlardır. Özellikle kadınlar bu cam parçasına büyük ilgi göstermişler ve ellerinden hiç düşürmemişlerdir. Günümüzde sadece üç yüzyıl öncesine kadar Avrupa’da cam eşya ve özellikle de ayna yapımının sırrına sahip tek ülke Venedik’tir. Venedikliler bu sırrı büyük bir özenle saklamışlardır. Hatta Murano adasına kurdukları ayna ve cam eşya fabrikalarına cam ustalarından başka hiç kimsenin girmesine izin vermemişlerdir.

Milattan önceki zamanlarda Romalılar, Yunanlılar, Mısırlılar ve Etrüsklerin bronz ya da daha değerli olan gümüş el aynaları kullanıldıkları bilinmektedir.

14. yüzyılda Almanya’nın Nürnberg kentinde, asıldıkları odanın içinde bulunan her şeyi yansıtan dışbükey aynalar yapılmıştır. Dışbükey aynalar, cam ustaları tarafından üfleme yöntemiyle oluşturulan cam kürelerin ortadan ikiye bölündükten sonra iç kısımlarını ince bir cıva tabakasıyla kaplanması sonucunda elde edilmiştir.

Venediklilerin ayna yapımında kullandıkları yöntem 19. yüzyılda yerini başka bir yönetme bırakmıştır. 1835 yılında Alman kimyager Justus yon Liebig tarafından, günümüzde ayna yapmak için kullanılan yeni yöntemin temelleri atılmıştır. Bu yöntem ile gümüşnitratın özel bir yöntemle cama tatbik edilerek, içindeki gümüşün cama yapışması sağlanıyordu. Bu işlemin sonucunda da net görüntü veren aynalar elde edilmiştir. Gümüş nitrat, cam yüzeye sıvanırken ayrıştırmak için Rochelle tuzu ya da şeker kullanılmıştır.

Günümüzde kullanılan aynalar ise 1903 yılında Emil Bloch tarafından geliştirilmiştir. Bloch, düz camı altın folyo ya da gümüş ile kaplayarak modern anlamda ilk aynayı elde etmiştir.

Anadolu’da Obsidyenden Yapılan Aynalar

Aynanın Anadolu’da ki tarihi İ.Ö. 6000 yılına kadar uzanmaktadır. Anadolu’daki ilk ayna ve dünyanın en eski aynası arkeolog J. Mellaart tarafından Çatalhöyük’te bulunan obsidyen aynalardır. Obsidyen, volkanik patlamalar sonucunda lavların soğumasıyla oluşur. Az sayıda ülkede bulunan obsidyeni Anadolu’da; Nemrut Dağı, Hasan Dağı, Ağrı Dağı, Sarıkamış, İkizdere ve Kars civarında bulunmaktadır. Anadolu, binlerce yıl boyunca işlenmiş obsidyen ihraç etmiştir. M.Ö. 6000’de, obsidyenin bir yüzeyi parlatılarak yapılan ayna Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndedir. Ayrıca obsidyen ayna örnekleri ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

Tarih boyunca çeşitli isimlerle adlandırılan aynaya Uygurlar ‘közgü’ adını vermişlerdir. Bunun yanı sıra Anadolu’da aynaya; yüzgörgüsü, yüzgörgü, bakanak, bakar, gözgör, gözgeç, bakbakı, gözünke, kılıklık gibi isimler verilmiştir.

Ayna Çeşitleri

  • Düz Aynalar

Yansıtma işlevini gören yüzeyleri düz olan aynalardır. Bu aynalara ışık ışınları düzgün olarak yansır. Cisimlerin aynada oluşan görünümleri cisimlerden çıkarak aynada yansıyan ışınların uzantılarının kesiştiği yerde oluşur. Düz aynada görüntü sanaldır. Görüntü ile ayna arasındaki mesafe cisimle ayna arasındaki mesafeye eşittir. Düz aynalar, tepegöz cihazlarında, projeksiyonlarda, periskoplarda, kuaförlerde ve bazı binaların camlarında yalıtım amacıyla kullanılmaktadır. 

  • Küresel Aynalar 

Küresel aynalar, tümsek ayna ve çukur ayna olmak üzere 2’ye ayrılır.

  • Tümsek Ayna 

Yansıtıcı yüzeyi tümsek olan aynalardır. Her zaman ayna ile odak arasında olan görüntü cisimden küçük, düz ve zahiridir. Tümsek aynalar gelen ışıkları dağıtabilme ve görüntüleri küçültebilme özelliğine sahiptirler. Tümsek aynalar genellikle taşıtlarda dikiz aynası olarak ve bazı kavşaklarda görülmeyecek noktaları görebilmek amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca güvenlik tedbirlerinin alındığı bazı yerlerde taşıtların altını aramak için de tümsek aynalar kullanılmaktadır.

  • Çukur Ayna 

Çukur aynalar, merkezin dış kısmındaki cismin görüntüsünü, merkez ve odak arasında tutarak cisimden küçük, gerçek ve ters görüntü verirler. Cisim merkezdeyken görüntüsü de merkezde, boyu cismin boyuna eşit, gerçek ve terstir. Cisim merkez ile odak arasındayken görüntü merkezin dışında, cisimden büyük, ters ve gerçektir. Cisim odak ile ayna arasında ise görüntü, aynanın arkasında cisimden büyük, düz ve zahiri bir görüntüdür.

  • Parabolik Aynalar 

Yansıtıcı yüzeyleri parabolik olan aynalardır. Düşük genleşmeye sahip cam ve pyrex maddelerinden yapılan parabolik aynalar, görüntünün daha net olması için ince olarak tasarlanmaktadır. Özel bir şekle sahip bu aynalar, enerjinin tek bir noktaya odaklanması için tasarlanmıştır. Otomobil farlarında ve fenerlerde geri yansıtıcı olarak da kullanılmaktadır. Dünya Olimpiyat Oyunları’nda, olimpiyat meşalesi, güneş ışığından büyük parabolik aynalar yardımıyla tutuşturulmaktadır.

İlgili Makaleler

Yorumunuzu Paylaşın