Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihçesi
Fenerbahçe Spor Kulübü, II. Abdülhamit’in baskı yönetiminin devam ettiği yıllarda futbol oynamak için yanıp tutuşan Türk gençleri tarafından kurulmuştur. Biz de bu yazıda Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kurulması sırasındaki aşamaları, oyuncuların çektiği sıkıntıları, maddi ve manevi sıkıntılarına rağmen takımın nasıl bugüne kadar geldiğini inceleyeceğiz.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kurulduğu Kadıköy, Osmanlı Devleti’nin başkenti olan İstanbul’da futbolun kendini geliştirme imkanı bulduğu önemli bir yer konumundaydı. 1800’lü yılların sonlarında futbol Kadıköy bölgesinde sıkça oynanan ve halk tarafından ilgi gören bir aktivite durumundaydı. Ancak baskı yönetiminin yoğun olduğu dönemde bu spor ile sadece çeşitli sebepler dolayısıyla İstanbul’da bulunan İngilizler ve azınlık kesim ilgilenebiliyordu. Kadıköy’ün Moda semtinde oturan La Fontaine, Giraud, Pears, Charnaud, Armitage, Whittall gibi İngiliz aileleri Moda’nın boş arazilerinde daha yeni futbol oynamaya başladıklarında İzmir’de bulunan İngiliz aileler Bornova’da bu oyunu uzun zamandır oynamayı sürdürüyorlardı. Bunun başlıca sebebinin İzmir’in Osmanlı Devleti Başkenti olan İstanbul’dan uzak olması olduğu söylenebilir. İzmir’de “Football Club Smyrne” adlı kulübün 1894 yılında kurulması ile başkent İstanbul’un İzmir ile olan futbol macerası başlamıştı. 1897 yılında ise İngiliz, Rum ve Ermeni gençleri “James La Fontaine” adlı bir İngiliz tarafından “Football Association” takımı adı altında bir araya getirilerek bir futbol takımı oluşturuldu. Bu takım genellikle İstanbul’a gelen İngiliz denizciler ile futbol oynuyorlardı. Football Association takımının futbol müsabakaları geniş bir seyirci kitlesi tarafından ilgi ile seyrediliyordu.
Siyah Çoraplılar’ın Kuruluşu
Sultan II. Abdülhamid döneminin devleti ayakta tutmak amacı ile tutunduğu sert ve baskın politika Türk gençlerinin azınlıklar gibi futbol oynamasını ve takım kurmalarını engelliyordu. İstibdat yönetiminin hüküm sürdüğü dönemde toplanma gerektiren faaliyetler yasaktı. Azınlık gençleri Kadıköy çayırlarında özgürce top koştururken Türk gençleri içlerinde yanan futbol ateşine rağmen bu olaya sadece seyirci konumundan dahil olabiliyorlardı. Bu durum Kadıköy’de yaşayan Türk gençlerinin hırslarını ve arzularını körüklemekten başka bir işe yaramıyordu. Başlarına gelebilecek herhangi bir cezayı göze alan Fuat Hüsnü (Kayacan), Reşat Danyal, Mehmet Ali ve diğer meşin yuvarlak sevdalısı olan arkadaşları ile bir futbol takımı kurarlar. İstibdat yönetiminin hafiye ve jurnalcilerine yakalanmamak için İngilizce “Black Stockings Football Club” (Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü) adı altında birleşerek Türk gençlerinin kurduğu ilk futbol kulübü olurlar. Siyah çorap üstüne giydikleri kırmızı forma ile takımlarının adına uyumlu bir görüntü sergilemişlerdir. 1899 yılında kurulan Siyah Çoraplı futbolcular, maalesef çıktıkları ilk futbol maçında hafiyeler tarafından gözaltına alınır ve Black Stockings Football Club takımı dağıtılır.
1899 yılında Black Stockings Football Club takımının kurulmasında rol oynayan Kadıköylü gençler, 3 yıl sonra yani 1902 yılında Kadıköy Futbol Kulübü’nü kurarlar. Fakat bu futbol takımının sonu Black Stockings Football Club yani Siyah Çoraplılardan farklı olmaz. Kurdukları takımın ikinci kez kapatılması futbol oynama aşkı ve tutkusu ile yanan Kadıköylü Türk gençlerini yıldıramamış ve çoğu ilk kurulan takımlarda da emeği olan gençler tarafından 1907 yılında Fenerbahçe Futbol Kulübü kurulmuştur. Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün kurulduğu yıllarda monarşi rejiminin zayıflaması ve baskı yönetiminin eski gücünü koruyamıyor olması futbol takımının devamlılığı önündeki engelleri de kaldırmış oldu. Günümüzdeki adı ile Fenerbahçe Spor Kulübü kuruluş tarihini gayri resmi olarak Black Stockings Football Club takımının kurulduğu 1899 yılına dayandırmaktadır. Black Stockings Football Club, Kadıköy Futbol Kulübü ve Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün kurucu kadrolarının hemen hemen aynı kişiler olması bu görüşlerini desteklemektedir.
Black Stockings Football Club, Kadıköy Futbol Kulübü ve Fenerbahçe Futbol Kulübü kendi topraklarında özgürce futbol oynamak isteyen Kadıköylü Türk gençlerinin azim ve kararlılığının somut bir göstergesidir.
Yeni kurulan Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün yönetim kadrosunda Kulüp Başkanlığını Nurizade Ziya Bey, Genel Sekreterliği Ayetulah Bey, Kaptanlık ve Veznedarlık görevlerini ise Necip Bey üstlenmiştir. Böylece yeni takım için ilk adımlar atılmış olur.
Fenerbahçe Futbol Kulübü, kurulduğu yıllardan itibaren birçok başarıya imza atmış. Türkiye’deki futbol ve spor anlayışının gelişmesinde önemli katkılarda bulunmuştur. Kuşdili Kulübü’nün Fenerbahçe Futbol Kulübü’ne dahil olmasıyla avcılık, teniz kürek ve kriket alanlarında da faaliyet göstermeye başlamıştır.
Sarı Lacivertin Hikayesi
Fenerbahçe Futbol Kulübü, ilk renklerini kurulduğu semt olan Kadıköy’ün çayırlarında açan papatyalardan alır. Papatyaların sarı ve beyaz renkleri kendileri gibi Kadıköy’de doğmuş olan Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün resmi renkleri olarak kabul edilir.
Yeni kurulan takımın ilk zamanlarda kullandığı forma uzun kollu ve kalın bir formadır. Yaz sıcağında futbolcuları zor duruma sokan bu forma yerine yazlık formalar alınmasına karar verilir. Yeni formaların siparişi için Kulüp Başkanı Nurizade Ziya Bey, İstanbul’da forma satın alabileceği tek yer olan İngiliz Tüccar Baker ile görüşür. Fakat Baker istenilen formaları yaz mevsimine yetiştiremeyeceğini söyler. Baker, Ziya Bey’in sipariş vermek istediği yeni formalar yerine o sırada elinde hazırda bulunan sarı-lacivert çizgili gömlekleri teklif eder. Futbolcularının rahat etmesini isteyen Başkan Ziya Bey bu teklifi kabul ederek bütün formaları satın alır. Yeni alınan formaların sarı ve lacivert renkleri Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün yeni renkleri olarak kabul edilir.
Yeni Bir Amblem
Fenerbahçe Futbol Kulübü kurulduğu zamanlarda amblem olarak Fenerbahçe burnunda bulunan deniz fenerini takımlarına amblem olarak kabul etmişlerdi. Ancak yöneticilerin amblemi tatminkar bulmaması ve dönemin baskıcı rejiminden tepki almaktan çekinmeleri kararın kısa sürede geri alınmasına sebep olmuştur. Renklerin mecburi değişikliği sonrası Fenerbahçe Futbol Kulübü yeni renkler için yeni bir amblem yapma kararı alır. Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün yeni amblemini tasarlama görevi Fenerbahçe’nin futbolcularından olan ve Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün 33 numaralı üyesi Topuz lakaplı Hikmet’e (Soyadı kanundan sonra “Topuzer” soyadını alır) verilir. Döneminin penaltı kralı olarak bilinen Topuz Hikmet, aynı zamanda resim yapma konusunda da oldukça yeteneklidir. Bu görevi memnuniyetle kabul eden Topuz Hikmet, Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün günümüzde de kullandığı amblemini tasarlar.
Takımın adının ve kuruluş tarihinin eski yazı ile yazılı olduğu beyaz çerçeve temizlik ve açık yürekliliği, arka fondaki kırmızı renk Türk bayrağını ve Fenerbahçeliler arasındaki sevgi bağını, ortadaki sarı renk takıma duyulan kıskançlığı, kalp şeklinde çizilen lacivert renk asaleti ve amblemin ortasında yer alan meşe dalı ise sağlamlığı ve gücü simgelemekteydi. Yeni amblem, takvimler 1910 yılını gösterirken Fenerbahçe Futbol Kulübü üyeleri tarafından kabul edildi. O sıralar Manchester’da bulunan Tevfik Haccar’ın yardım ve aracılığı ile orada yaptırıldı.
1928 yılında gerçekleşen harf devrimi sonrası asıl şeklini koruyan Fenerbahçe Futbol Kulübü amblemi, takım adı ve kuruluş tarihinin eski yazı ile yazılı olduğu beyaz çerçeve, yeni harfler ile yeniden düzenlenmiştir.
Papazın Çayırından Fenerbahçe’nin Stadına
1900 ‘lü yıllarda Kadıköy’de bulunan ve Papazın Çayırı olarak bilinen yer İngiliz ve Rum gençlerinin futbol müsabakaları yaptığı Kadıköylü Türk gençlerinin ise sadece futbol maçlarını imrenerek seyrettikleri bir yer konumundaydı. 30 altına Union Club takımına kiralanan alan, daha sonra İttihat Spor kulübüne devredildi. Bu dönemlerde Papazın Çayırı olarak bilinen yer, burayı kiralayan takımların adları ile anılmaya başlandı - ancak Taksim stadyumunun açılması ile önemini yitirdi - Daha sonra Fenerbahçe Futbol Kulübü’ne kiralandı. Kuşdili yangını olarak bilinen olayda Fenerbahçe’nin kulüp binasının yanması üzerine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat desteği ile takıma yardım edildi. Kulüp binası yandığı için en azından kendi stadına sahip olması amacıyla Fenerbahçe stadyumu 10 taksit şeklinde ödenmesi şartı ile 9000 liraya Fenerbahçe Futbol Kulübü’ne satıldı. Bu yardım sayesinde Fenerbahçe Futbol Kulübü, ilk stat mülkiyetine sahip olan takım olarak kayıtlara adını yazdırdı.
Papazın Çayırı, 1998 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapılan sözleşme ile 49 yıllığına Fenerbahçe Spor Kulübü’ne kiralandı. Yıllar boyunca Fenerbahçe stadı olarak anılan stada, 1998 yılında eski kulüp başkanı Şükrü Saraçoğlu’nun adı veridi.
Nihayet Fenerbahçe Spor Kulübü
1907 yılında kurulan Fenerbahçe Futbol Kulübü, tam tarih olarak, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün takımı ziyaret ettiği 3 Mayıs tarihini kabul eder. Takımı ziyareti sırasında Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün hatıra defterine söyle yazmıştır:
“Fenerbahçe Kulübü’nün her tarafa mazhar-i takdir olmuş bulunan asari mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim.”
Yıllar içinde futbol dışındaki alanlarda da ilerleme gösteren Fenerbahçe Futbol Kulübü tarihi boyunca ve günümüzde de Türkiye’nin önde gelen büyük takımlarından olmuştur. Yurt içinde ve yurt dışındaki başarıları ile ülkemizi temsil etmeye devam etmektedir.
İlgili Makaleler
Yorumlar
Yerel günlük bir gazetede Fenerbahçe'nin erk sahiplerince düşürüldüğü durumuyla ilgili bir yazı için internet sayfanızı okudum. Yararlandım. Belki Fenerbahçe Spor Kulübü'nün tarihçesi, biraz daha genişletilemez mi?