Noterin Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?
Noterler ilgili kişilerin isteği üzerine hukuki işlemleri kanunlar ve yönetmeliklerde gösterildiği şekli ile yerine getirmek zorundadırlar. Noterler kamu hizmetlerini yerine getirdikleri halde bir kamu görevlisi ya da bunun aksini ifade eden bir serbest meslek çalışanı olarak da nitelendirilemezler.
Noterlerin kamu çalışanı olarak nitelendirilememesinin en önemli nedeni devletten maaş almamaları olarak açıklamak mümkündür. Mali yönden devletten bağımsızdırlar. Noterler Noterlik Kanununun 50. maddesine göre noterlikten başka paralel olarak bir iş yapamazlar ve çalışma saatleri devlet dairelerinin çalışma saatlerine uymak zorundadır. Noterlerin hukuki statülerine kendilerine özel olarak hazırlanmıştır.
Çok genel anlamda açıklamak gerekirse görevleri belirli belgelerin ya da işlemlerin resmiyet kazanmasını sağlamalarıdır. Yapılan bu işlemlerin hukuka aykırı şekilde hazırlanması halinde haksız fiil söz konusu olacağından büyük cezai yaptırımları bulunmaktadır. Noterlik Kanununun 162. maddesi ile bu cezalar yasal olarak açıklanmaktadır. Bu tür durumlardan Noterlerin yapılan işlemlerden doğan zarardan sorumlu olmadıklarını ispatlamaları gerekmektedir zarar ve noter işleri arasında nedensellik bağının bulunmadığının ispatlanması durumunda noterler bu cezadan muaf olacaklardır.
Noterler kanunlar aracılığı ile başka mercilere verilmemiş olan bütün hukuki işlemleri düzenlemek ve belgeleri hazırlamak ile sorumludurlar. Noterlerin görevlerine daha ayrıntılı olarak yazımızın ilerleyen kısımlarında bakıyor olacağız.
Noterlik Kanunu’nun 1. maddesine göre noterlik şu şekilde açıklanmaktadır; “Noterlik bir kamu hizmetidir. Noterler, hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirir ve kanunlarla verilen başka görevleri yaparlar.” Bu kısa tanımdan da anlaşılacağı gibi başka bir tanım ile noterlerin görevleri hukuki güvenliğin sağlanabilmesi için hazırlanan belgelerin resmiyet kazanmasını sağlamak olarak belirtilebilir.
Noterlerin yapacakları işlemlerdeki hukuki sorumlulukları Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; “Stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar. Noter, birinci fıkra gereğince ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebilir.” Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere noterlerin sorumlulukları sadece işlerini yaptıkları ikinci kişilere karşı değil, aynı zamanda bu durumunda etkilenecek üçüncü kişilere karşı da geçerlidir.
Noterlerin Hukuki Sorumluluklarının Oluşabilmesi İçin Gerekli Şartlar
Noterlerin görevlerini ayrıntılı şekilde ele almadan evvel noterlerin hukuki sorumluluklarının oluşabilmesi için gerekli şartların neler olduğuna bakalım.
Noterlerin Noterlik Kanunun 162. maddesine göre sorumlu tutulabilmesi için bazı unsurların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunların arasında öncelikle noterin ya da noter çalışanının bir fiilinden dolayı kusurun meydana gelmesi bulunmaktadır. Bu maddeye göre öncelikle önemli olan bir zararın ve bu zarara neden olan fiilin bulunmasıdır. Bu durum kanunlarda şu şekilde açıklanmaktadır: “Stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından (...) sorumludurlar.” Buradan da anlaşılacağı gibi zarara yol açan fiilin noter sorumluluğunda olması için bu fiilin sadece noterin kendi tarafından değil stajyeri, katip ya da katip adayı gibi yanında çalışan birisi tarafından yapılmış olması da yeterlidir.
Noterlerin hukuki sorumluluklarının doğabilmesi için diğer bir şart ise meydana gelen fiilin hukuka aykırı bir fiil olmasıdır. Yapılan fiilin hukuka aykırılığını ispat edecek olan teoriler kesin bir şekilde ortaya koyulabilmelidir. Noterlerin yaptıkları işler sonucu bir zarar oluşması noterlerin bu durumdan direk olarak sorumlu oldukları manasına gelmez bu durumun gerçekleşebilmesi için noterlerin yaptıkların işlerin hukuka aykırı bir şekilde yapılmış olması şartı vardır. İhmal nedeni ile ya da kasıtlı bir şekilde bu kusurun işlenmiş olması hukuki sorumluluğun doğması için önemli değildir. Bizim de kullandığımız İsviçre Kanunlarına göre hukuka aykırı bir fiil kişilerin mal ve şahıs varlıklarını koruma amacı güden emredici hukuk kurallarına aykırılık manasına gelmektedir.
Noterlerin hukuki sorumluluklarının oluşabilmesi İçin gerekli şartlardan bir üçüncüsü ise gerçekleştirilen hukuka aykırı fiilden bir zararın doğmuş olmasıdır. Bu durum Noter Kanunun 162. maddesinde şu şekilde açıklanmıştır; “noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar.” Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi oluşan zararın maddi, manevi ya da doğrudan ya da dolaylı yollarla olmuş olması önemsizdir.
Noterlerin hukuki sorumlulukları için meydana gelmesi gereken bir diğer şart ise hukuka aykırı fiili ile zararın meydana gelmesi arasında bir nedensellik ilişkisinin bulunmasıdır. Yargıtay’ın 2006 seneli kararındaki şu açıklamadan da bunu netçe anlamak mümkündür: “(...) gerçek malik yerine geçerek dava konusu taşınmazı davacılara satan kişilerin, tapu sicilindeki kayıtlardan elde ettikleri malike ait bilgileri kullanarak ve kendi resimlerinin yapıştırılmasını sağlayarak nüfus idaresinden aldıkları kimlik ile taşınmaz satışı için noterde vekaletname düzenleterek bu vekaleti kullanmak suretiyle tapuda gerçekleştirdikleri işlemlerle taşınmazın davacılara satılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bundan sonra gerçek malik tarafından açılan dava ile davacılar adına olan tapu iptal edilmiş ve taşınmaz gerçek malike dönmüştür. Böylece davacıların zarara uğradığı açıktır.” (Yarg. 4. HD., 14.2.2006 T., 2004/6580 E., 2006/1098 K)
Hukuki sorumluluk için gereken bir diğer şart ise kusurun gerekli olmasıdır.
Noterlerin Yapacakları İşlemler ve Görevleri
Noterlerin gerçekleştirdiği işler özel ve genel işler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Öncelikle genel olarak yapılacak işlere bakmak gerekirse noterin genel görevlerini şu şekilde sıralamak mümkün olacaktır:
- Gayrimenkullerin satışı sırasında satış vaadi sözleşmelerinin hazırlanması,
- Tescil, İhbar ya da ihtarname işleri ve tebliği,
- Resmi yada gayri resmi işler için belgelerin örneklerinin çıkartılması ve bul belgelerin çevrilmesi,
- İmza Sirküleri çıkartılması,
- İlgililerin istekleri üzerine protesto işleri için gerekli resmi belgelerin hazırlanması,
- Vekaletname ve tespit tutanaklarının hazırlanması,
- Piyango ya da Kur’a ve toplantı tutanağının hazırlanması,
- İstenilen durumlarda Şahadetdanme, Beyanname, İbraname, Fesihname, Borç Senedi, İfade tutanağı, Rehin Senedi, Yeddiemin Senedi, Tanıma Senedi, Aile Vakfı Senedi, Muvafakatname, Sulhname, Kefaletname, Evlat edinme sözleşmeleri, Taahhütname, Temlik gibi sözleşmelerin hazırlanması işlemleri,
- Taksim ve İfraz sözleşmelerinin hazırlanması aynı şekilde Medeni Kanunu’nun 748. maddesine uygun olarak şükna hakkı sözleşmesinin hazırlanması, Borçlar Kanunu’nun 507. maddesine göre Kaydı hayat ile irat bağlanması sözleşmesinin hazırlanması,
- Borçlar Kanunu’nun 522. maddesine göre ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin hazırlanması, gerekli durumda miras taksimi Gayrimenkul, hibe vaadi sözleşmelerinin hazırlanması, menkul mallarda hibe sözleşmelerinin hazırlanması,
- Şirket sözleşmelerinin hazırlanması, Kira Sözleşmelerinin hazırlanması,
- Mülkiyeti muhafaza kaydı ile yapılan satış sözleşmelerinin hazırlanması, Zilyetlik devri sözleşmelerinin hazırlanması noterlerin genel görevleri arasındadır.
Noterlerin özel görevleri arasında bulunan işler ise emanet işlerinin gerçekleştirilmesi, emanetlerin kabulü ve saklanması, tespit işleri, vasiyetname ve ölüme bağlı tasarruflar ile ilgili yapılacak işlemler, tebligat işlemleri şeklinde sıralanabilir.