Şalgam Nedir? Şalgam Suyu Nasıl Yapılır?
Birçok hastalığın reçetesi sayılan şalgam, ülkemizde en çok suyu hazırlanarak tüketiliyor. Uzmanlar, evde yapılan doğal şalgam suyunu şiddetle tavsiye ediyor.
Brassicaceae (lahanagiller) familyasından olan şalgam bitkisi, tadı ekşimsi ve acı olabilen bir kök sebzesidir. Besin değeri oldukça yüksek olan bu sebze, hem köklerinde hem de yapraklarında sağlık taşır. Bilinen diğer isimleri; turp lahanası, brassica lapa, brassicanapus, turnip ve navettir.
Sağlık uzmanları tarafından bir doğa mucizesi olarak nitelendirilen şalgam ülkemizde de oldukça değer verilen bir sebzedir. Özellikle kış mevsiminde sıklıkla tüketilir ve et yemeklerinin yanında tercih edilir. Ayrıca insan sağlığına onlarca faydası olan şalgamın çeşitli kullanım alanlarına yazımızın devamında değineceğiz.
Şalgam Bitkisinin Genel Özellikleri
Çoğunlukla Çukurova bölgesinde yetiştirilen şalgam, mor ve kırmızı renklerde olan bir bitkidir. Boyu 50 ve 120 santimetre arasında değişen bitkinin parça parça, tüylü yaprakları ve sarı çiçekleri vardır. Çiçekleri parlak ve düz sarı olduğu gibi beyaz da olabilmektedir. Oval biçimindeki yapraklarının rengi yeşil olmakla beraber; kenar kısımları düz ya da dişlidir. Hem erkek hem dişi çiçeği bir arada bulunan bitki için kısaca ‘erselik’ diyebiliriz. Yaprakları da yenebilen şalgam, köklerinin genişliğiyle bilinir.
Şişkin bir koniyi andıran basık ve elips görünümlü yerleri, bitkinin kökü; yani sebze kısımlarıdır. Bu kökün dış yüzeyi kırmızı, sarı, mor, beyaz ve yeşil renklerde olabilmektedir. Kökün sert olan etli kısmı ise beyaz ya da mavimsi bir renkte olmaktadır.
Yetişme Koşulları
Şalgam bitkisi ılık ve serin mevsimlerde yetişir. Ancak yine de soğuk havalara karşı dirençlidir. Bu sebeple ülkemizde birçok bölgede yetiştirilmektedir. Şalgam bitkisi, soğuk havaya dayanıklı olmasına rağmen sıcaklığı sevmez. Sıcak ve kurak hava koşullarından olumsuz etkilenir. Büyüme döneminde sıcaklıkların yüksek olması, bitkinin sağlıksız gelişimine sebep olmaktadır. Şalgam bitkisi suyu çok sevdiği için, sıcak ve kurak iklimlerde yetiştirilirken çok sık sulanması gerekmektedir. Ayrıca şalgamda sulamayı yağmurlama şeklinde yapmak gerekiyor.
Toprak Seçimi
Şalgam bitkisi özel bir toprak türüne ihtiyaç duymadan, hemen hemen her toprak tipinde yetiştirilebilir. Şalgam bitkisi ve havuç toprak ihtiyacı yönünden oldukça benzerler. Ancak çok hafif ya da ağır formda olan topraklarda zorlanabilir. Şalgam bitkisinden en iyi verimi almak istiyorsanız; organik maddelerce zengin, kumlu – killi, geçirgen ve derin bir toprak hazırlamalısınız. Ayrıca toprağında hayvan gübresi kullanmakta oldukça faydalıdır. Miktar olarak ise, dekar başına 4 ya da 5 ton hayvan gübresi kullanılabilir. Buna ek olarak; azot, fosfor, kalsiyum ve potasyum kullanılabilir. Şalgamın potasyuma ihtiyacı diğer bitkiler kadar değildir. Bitkinin daha kaliteli ürün verebilmesi için iyi yanmış çiftlik gübresi ve azot – fosfat içeriği olan kompoze fenni gübrelerinden kullanılması gerekmektedir. Bunlara ek olarak şalgamın toprağının iyi havalanan ve suyun girme hızının iyi olduğu tavlı toprak olarak seçilmesi öneriliyor. Şalgamın toprak bakımının incelikleri yetiştirilme koşullarına ya da iklimsel özelliklerine göre değişiklik gösterir.
Ekim ve Hasat
Şalgam tohumlarıyla çoğaltılan ve yılın bahar aylarında daha uygun ekimi yapılan bir bitkidir. Bu da ilkbaharda; mart ve nisan ayları, sonbaharda ise; ağustos sonu ile eylül sonlarına kadarki dönemdir. Hava sıcaklıklarının yüksek olduğu iklimlerde, bu süreler biraz daha değişebilir. Şalgamın tohumları lahanayla çok benzer, bu sebeple dikkat edilmezse her iki sebzenin tohumu birbirine karıştırılabilir. Bitkinin yetiştirileceği yere tohumların direk olarak ekilmesi en idealidir. Tohumlar, serpme yöntemiyle ekilerek fidelerle daha sonra seyreltme yapılabilir. Küçük alanlarda elle ekilen tohumlar, geniş alanlarda mibzerle yapılmaktadır. Bunun dışında ise tohumlar 15 ve 25 santimetre aralıklarda, 1 – 2 santimetre derinlikte sıralı bir şekilde ekilebilir.Şalgam kazık kök yapısına sahip olduğu için doğru toprak ortamı oluştuğunda derinlere kadar inebilir, yan kökler oluşturabilir.
Tohum ekildikten 1 hafta kadar sonra çimlenme başlayacaktır. Bir ay sonra ise seyreltme, dip temizlik ve dolgu yapılmaktadır. Hasat zamanına kadar dip temizliğini 3 kez yapmak gerekmektedir. Ekim yapıldıktan sonra yaklaşık 3 – 4 ay geçtiğinde, hasat zamanı gelir. Kökler, hem çapayla kazıyarak hem de elle çekerek toplanmaktadır. Şalgamın hasat zamanı asla geciktirilmemelidir. Geciktiği durumlarda pazar değeri ‘liflenme ve odunlaşma’ gibi sorunlardan dolayı düşmektedir. Çünkü turplar irileşir ve yenme kalitesi düşer.
Doğru hasat zamanını anlamanın bir diğer yolu da köklerin ağırlığını kontrol ederek olur. Şalgamın kökleri aşağı yukarı 1 kilogram olduğunda, hasat zamanı gelmiş demektir. Aslında kökleri daha bebek haldeyken toplamak da çok tercih edilmektedir. Bebek şalgam yapraklarıyla beraber çiğ olarak da yenilebilen bir değişik lezzettir.
Ülkemizde yaygın bir şekilde yetiştirilen şalgamda, ekildiğinin ilk yılında kökü ve toprağın üzerindeki yeşil kısımları; sonraki yılda ise çiçek sapı, çiçeklerin kendisi ve tohumları oluşmaktadır. İki türlü şalgam üretimi vardır: İnsanların tüketmesine uygun üretilen yumuşak etli olanlar, hayvan yemi olarak üretilen sert etli olanlar. Genelde geniş alanda yetiştirilen iri turp gibi olanlar, hayvan yemi için kullanılırlar. Yem bitkisi olarak bilinen şalgam bitkisi, son yıllarda ülkemizde daha yaygın üretilmektedir. Sadece tohumları için üretilen şalgam bitkilerinde turp kısmı oluşurken, bazılarında ise turp oluşmadan direk olarak çiçeklenme dönemi gerçekleşir ve bitki tohum verir. Bu şalgam bitkilerinden, yağ ve hardal elde edilir.
Şalgam Bitkisinin Bileşimi:Şalgam besin değeri açısından çok kıymetlidir. İçeriğinde vitaminlerden; A, C, B6 ve K bulunmakta, ayrıca kalsiyum, manganez, sodyum, demir, fosfor, potasyum, bakır, proteinler, pantenoik asit, riboflavin, karbonhidrat, fiber ve yağ bulunur. Bunun dışında patatesin içeriğindeki nişastanın üçte biri kadar, nişasta içermektedir. Ayrıca 100 gram şalgamda, 28 kalori bulunmaktadır.
Şalgamın Kullanım Alanları
Şalgam bitkisi ülkemizde çeşitli şekillerde değerlendirilmektedir. Ülkemizde şalgamın en popüler kullanımlarından biri şalgam suyudur. Şifası saymakla bitmeyen bu içecek; özellikle Adana, Mersin ve Osmaniye yöresinde çok meşhurdur. Bunun dışında şalgamın yaprakları salatalarda çiğ halde kullanılmaktadır. Yemeklerde garnitür olarak kullanılabilen şalgam, birçok çorba ve sosların ana malzemesidir.
Bunun dışında Türkiye’nin mutfak kültüründe, şalgamın onlarca yemek tarifi mevcuttur: Şalgam dolması, şalgamlı patates, şalgam püresi, şalgam aşı vs.
Şalgam Suyunun Yapımı
Şalgam suyu, et yemeklerinin leziz bir eşlikçisi olduğu gibi, sağlığa da birçok faydaları olan doğal bir içecektir. Şalgam suyu evde hazırlanabilir ve yapımı çok zahmetli değildir. Şalgam suyunuzu kendiniz hazırlayarak, dolabınızda saklayabilir; sevdiklerinizle gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Soğuk şalgam buzdolabında 6 ay boyunca muhafaza edilebilir.
Gerekli Malzemeler
- 6 litre içme suyu
- 2 ya da 3 adet şalgam turpu
- 9 ya da 10 adet mor havuç
- 2 su bardağı köftelik bulgur
- Toz maya ve yaş maya
- 3 yemek kaşığı tuz
- 1 yemek kaşığı şeker
- 1 yemek kaşığı limon tuzu
Yapılışı
Öncelikle tuz, şeker, maya ve bulguru ılık suyla karıştırarak bir hamur elde edin. Daha sonra hamuru temiz bir bezin içine yerleştirip hava almasını engelleyecek şekilde kapatın. Bir kaba yerleştirip, bir gün bekletin. Ardından, hamur iyice ekşidikten sonra 1 litre su ile karıştırıp iki gün daha bekletin.
Mor havuçları boylamasına, turpları ise küçük parçalar halinde kesin ve büyük bir kabın içine yerleştirin. Bu aşamadan sonra hamurlu suyu süzerek, sebzelerin içine ekleyin. Üzerine 6 litre su ve limon tuzu koyduktan sonra kapağını sıkıca kapatın. Oda sıcaklığında birkaç gün bekletin. Soğuk servis edin.
Şalgamı acılı içmek isterseniz, içine acı biber ekleyerek bekletmeniz yeterlidir.
Şalgamın Sağlığımıza Faydaları
Şalgam suyu için doğal bir ilaç dersek abartmış sayılmayız. Şalgam suyunun vücudumuza yaptığı olumlu etkiler, oldukça fazladır. Uzmanlar toksin atmada büyük yararı olan şalgam suyunun, özellikle evde hazırlanıp tüketilmesini öneriyor.
- Şalgam suyu sindirim sistemine faydalıdır. Düzenli tüketildiğinde yüksek kilo ve sorunlarına çok iyi gelmektedir. Metabolizmayı hızlandırdığı için kilo verme sürecinde yardımcıdır. Kabızlığa çok iyi gelmektedir.
- Karaciğer hastalıklarında tedavi edicidir.
- Günde 1 bardak şalgam suyu tüketildiğinde idrar yolları hastalıklarını hafifletir.
- Böbrek taşının düşürülmesine yardımcı olur.
- Kolon kanserinde alternatif bir tedavi yöntemi olarak şalgam suyu tüketilir.
- İçerdiği yoğun C vitamini, solunum yollarıyla ilgili şikâyetleri azaltır. Astım ve bronşite iyi gelir.
- Şalgam suyu kalp hastalıklarından korur, kan pıhtılaşması ve damar sağlığına iyi gelir. Anemiye karşı iyileştirici özelliktedir.
- İçeriğindeki yüksek kalsiyum sebebiyle, kemik sağlığını korur. Romatizmalara faydalıdır.
- Özellikle kış aylarında görülen soğuk algınlığı sorunlarında önleyici, koruyucu olarak tüketilebilir. Göğüs yumuşatır, boğaz ağrılarını giderir.
- Şalgam suyu akneler olmak üzere birçok cilt sorunlarına karşı etkilidir.
- Sinir sistemine olumlu katkıları sayesinde stresle mücadelede yardımcıdır.
- Felç ve inme gibi hastalıklardan korur.
- Zengin potasyum içeriği ile tansiyona iyi gelmektedir.
- Flavonoid zengini olan şalgam, kılcal damarların sağlığına faydalıdır.
- Düzenli tüketildiğinde iştah açar.
- Şalgam suyu, vücudumuza enerji kazandırır.
Şalgam Suyunun Bilinen Bir Zararı Var mı?
Şalgam suyu güçlü bir bitki içeceğidir. İçeriğinde yoğun olarak sebze vardır. Vücudumuza bu denli güçlü etkisi olan bu içeceği, elbette dengeli bir şekilde tüketmeliyiz. Örneğin; hamileler ve yüksek tansiyon hastaları için şalgam suyu içeriğindeki tuz bakımından zararlı olabilir. Bu yüzden doktor onayı olmadan kullanmaları son derece sakıncalıdır. Özellikle acı şalgam suyu, midesi hassas olanlara dokunabilir. Bunlara ek olarak şalgamın fazla tüketilmesi göz tansiyonu ve böbrek hastalıklarına da sebep olabilmektedir. Şalgam suyu, kilo verme sürecinde iyi gelmesine rağmen, fazla tüketildiğinde iştah açıcı özelliği yüzünden kilo aldırabilir.